İsmail Haniye
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri’nin şu sözleri Haniye için ne kadar da uygun. “İstikâmet sahibi, dağ gibi müstakîm olmalıdır. Çünkü dağın dört alâmeti vardır: Sıcaktan erimez, Soğuktan donmaz, Rüzgârdan devrilmez, Sel alıp götürmez.” Bayramın ilk günü üç oğlu ve üç torunu şehit oldu. Sabırla yutkundu, dağ gibi metin durdu. Şu sözleri söyledi: “Düşman, oğullarımı öldürerek duruşumuzu değiştireceğimizi düşünüyorsa yanılgı içindedir. Oğullarımın kanı Gazze’de şehit olan insanlarımızın kanından daha kıymetli değildir, çünkü hepsi benim evlatlarımdır.” Allah sabır versin, razı olsun..
Murad Adj’nin araştırmalarına göre, takriben 200 bin yıl önce Altay’a yerleşen Tükler, Çin vakainamelerine göre, sarı saçlı ve mavi gözlü insanlardı. Bu bölgeye geldiklerinden itibaren bunlar mağaralarda yaşamaya başladılar. Altay Türkleri hakkındaki bütün bilgiler meşhur arkeolog Aleksey Pavloviç Okladnikov’un uzun ve titiz çalışmaları ile
Reklam
Zalimin oğlu 💗Senin de Zafer Bayramın kutlu olsun. Uğruna savaşlar verip bi türlü zafere ulaşamadığım.😏🥴🙄🫤 neyseee Keyifli vakitler Güzel insanlar 💐💐
Teşrik Tekbiri
İbrahim aleyhisselâm, oğlu Hazret-i İsmail’i kurban olarak kesmek üzere iken Cebrâîl aleyhisselâm; “Allâhü ekber, Allâhü ekber” dedi. İbrahim aleyhisselâm bu tekbîri işitince, “Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber” buyurdu. İsmail aleyhisselâm da “Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” buyurdu. Teşrîk tekbîri, teşrîk günlerinde alınan tekbîr demektir. Mükellef olan her Müslümana vaciptir. Bakara Sûresi’nin “Sayılı günlerde Allâh’ı zikrediniz...” meâlindeki 203. âyet-i kerîmesi, teşrîk tekbîrine işaret etmektedir. Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arefe’dir. Arefe günü sabah namazından başlayarak beş gün; Zilhicce’nin 13’üncü, yani bayramın dördüncü günü ikindi namazı dâhil -yirmi üç vakitte- her farz namazın arkasından “Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.” diye tekbîr getirilir. Farzı kılıp sol tarafa selam verildikten sonra ara vermeden, yerinden kalkmadan, mescidden çıkmadan ve dünya kelâmı konuşmadan tekbîr getirmek lâzımdır. Teşrîk tekbîrini; münferid (namazını yalnız kılan), imam, cemaat, mukîm, müsâfir, kadın-erkek herkes okur.
Teşrik Tekbiri
İbrahim aleyhisselâm, oğlu Hazret-i İsmail’i kurban olarak kesmek üzere iken Cebrâîl aleyhisselâm; “Allâhü ekber, Allâhü ekber” dedi. İbrahim aleyhisselâm bu tekbîri işitince, “Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber” buyurdu. İsmail aleyhisselâm da “Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” buyurdu. Teşrîk tekbîri, teşrîk günlerinde alınan tekbîr demektir. Mükellef olan her Müslümana vaciptir. Bakara Sûresi’nin “Sayılı günlerde Allâh’ı zikrediniz...” meâlindeki 203. âyet-i kerîmesi, teşrîk tekbîrine işaret etmektedir. Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arefe’dir. Arefe günü sabah namazından başlayarak beş gün; Zilhicce’nin 13’üncü, yani bayramın dördüncü günü ikindi namazı dâhil -yirmi üç vakitte- her farz namazın arkasından “Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.” diye tekbîr getirilir. Farzı kılıp sol tarafa selam verildikten sonra ara vermeden, yerinden kalkmadan, mescidden çıkmadan ve dünya kelâmı konuşmadan tekbîr getirmek lâzımdır. Teşrîk tekbîrini; münferid (namazını yalnız kılan), imam, cemaat, mukîm, müsâfir, kadın-erkek herkes okur.
Teşrik, doğuya doğru gitmek, parlamak anlamlarına geliyor. Teşrik tekbiri ise, arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, 23 farz namazının arkasından birer defa "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd" diye tekbir getirilmesine deniyor. Teşrik tekbiri nasıl başladı? Bu tekbirlerin başlangıcı, Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme olayına dayanır. Hz. İbrahim gördüğü rüya üzerine oğlunu Allah yolunda kurban etmeye karar verir, hazırlıklar sırasındaysa gökten bedel olarak bir koç getirilir. Cebrail; "Allahu ekber, Allahu ekber" diyerek tekbir getirince, Hz. İbrahim bu sesi duyar ve başını gökyüzüne çevirir. Onun bir koçla geldiğini görünce de "Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber" diye cevap verir. Bu kelimeleri işiten ve kurban edilmeyi bekleyen İsmail de "Allahu ekber velillâhi'l-hamd" der.
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.