Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Otur yanı başıma bilerek yanıldığım Zayıflığım benim, bayramlık sevincim Otur yakınıma, otur yalnızlığıma...
Görüyorsunuz ya, leylak rengi bayramlık elbisesini giymiş, somon yiye yiye şişmiş, tıka basa döviz dolu, peki ya bizim insanımız, ya bizim insanımız? Ne acı! Acı! Acı!
Sayfa 446Kitabı okudu
Reklam
Dünyada çocuğunun patiğini -özellikle de pençesine kadar işlenmiş, çocuğun henüz tek bir adım bile atmadığı bayramlık ya da vaftiz patiği ise- gören bir annenin zihninde canlanan düşüncelerden daha hoş bir şey olabileceğini sanmıyorum. Çok zarif ve minnacık olduğu için üzerinde yürünmesi imkânsız olan bu patik anneye çocuğunun görüntüsünü anımsatır. Ona gülümser, onu öper, onunla konuşur, kendi kendine bir ayağın bu kadar küçük olup olamayacağını sorar, çocuk orada olmasa bile o narin ve tatlı yaratığı gözlerinde canlandırması için o güzel patiğin varlığı yeter. Onun tüm bedenini, zarif ellerini, yuvarlak başını, tertemiz dudaklarını, akları mavi dingin gözlerini, capcanlı, sevinçli bir halde görür gibi olur. Mevsim kışsa gözünün önündedir, halının üzerinde emekler, büyük bir gayretle taburenin üzerine tırmanmaya çalışır ve ateşe yaklaştığında anneyi ürkütür. Mevsim yazsa bahçede emekler, kaldırımların arasından otları koparır, iri köpeklere, kocaman atlara saf saf bakar, kabuklarla, çiçeklerle oynar, çim tarhlarında kumla, ağaçlıklı yolların döşemesinde toprakla karşılaşan bahçıvanın homurdanmasına neden olur. Saçlarının delişmen lülelerinde birbirleriyle yarışırcasına oynaşan esintiler ve güneş ışınlarına kadar etrafındaki her şey tıpkı onun gibi güler, parlar, oyunlar oynar. Patikler tüm bunları anneye gösterir ve ateşin mumu eritmesi misali yüreğini eritir.
Sayfa 361Kitabı okudu
"Tüm evrende, insanların kalplerini arındırıp kutsamalarına, atalarına kurbanlar ve adaklar vermek için bayramlık giysilerini giymelerine yol açarlar. Bu güçler gizli zekaların okyanusudur. Her yerdeler; üs­tümüzde, solumuzda, sağımızda; her tarafımızı kuşat­mışlar."
Sayfa 160 - ZeplinKitabı okudu
Otur yanı başıma bilerek yanıldığım Zayıflığım benim, bayramlık sevincim Otur yakınıma, otur yalnızlığıma Yalan bile olsa, yanlış bile, suç bile Dokun hayal ellerinle kalbimin derinine Essin teninden dişiliğin o bin yıllık İnsanı baştan çıkaran Havva rüzgarı Ayıplarla yasaklarla yoksul düşmüş Şu kapalı ömrümün donuk ülkesine
Otur yanı başıma bilerek yanıldığım Zayıflığım benim, bayramlık sevincim Otur yakınıma, otur yalnızlığıma... Yalan bile olsa, yanlış bile, suç bile Dokun hayal ellerinle kalbimin derinine. Essin teninden dişiliğin o bin yıllık İnsanı baştan çıkaran Havva rüzgârı Ayıplarla yasaklarla yoksul düşmüş Şu kapalı ömrümün donuk ülkesine...
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Türbelerin aşağısında bir yerde türküler söyleniyor halay çekiliyor.Herkes coşmuş bayramlık elbiselerini giymişlerdi.Gür sesleri dağı doldururlardı.Mescidin içini dervişler ve şeyhler dizilmişler.Ayin başladı. Derviş Ali Kürtçe ilahi söyle meye başladı.Söyledikçe gür sesiyle coşuyordu.Dervişin önünde diz çökmüş kalabalık vardı.Kalabalık hafiften titremeye başladı.Yanık ilahi durmuyor,ağlıyor,bitiyor,ölüyor,ölürken diriliyor.Kalabalıktan yavaş yavaş “Allah Allah sesleri geliyor.Titreyenler çoğaldı.En çok titreyenler mollalar. on yaşla on beş yaş arasında.Derviş Aliye doğru yürüyüş .Derviş Aliye üşüşüyorlar bu arada birbirlerine eziyorlar,birbirinin üzerinden öteye atlayanlar var.
Sayfa 46 - YkyKitabı okudu
Seni tam bulduğum anda yitirmenin korkusu Tam yitirdiğim anda bulmanın sevinci, Seni treni kalkan bir yolcunun telaşı, Seni ilk öyküsünü bitiren genç bir yazarın hevesi Seni kayaları parçalayarak akan bir ırmağın deliliği, Seni güneşin tembel bakışları altında Uzanan başakların dinginliği, Seni bayramlık için para biriktiren Küçük bir çırağın sabırsızlığı, Seni bilmem hangi zalim kurşunun Kırdığı kanadına söz geçiremeyen Göçmen kuşun çaresizliği, Seni zorlu yıllardan sonra karşılaşan Kavga arkadaşlarının neşesiyle, Batarak kirpiklerime kadar gümüşten denizlere Vur emriyle aranan bir kaçakmışsın gibi Taşırım can evimin en saklı yerinde...
“Selefiniz Leopold Leopoldoviç hakkında bir şeyler dinlemek ister misiniz?” diye sordu sağlık memuru ve Anna Nikolayevna’ya kibarca bir sigara uzattı, sonra kendisi de bir tane yaktı. “Harikulade bir doktordu!” dedi Pelageya İvanovna heyecanla parlayan gözleriyle tatlı tatlı yanan ateşe bakarken. Sahte taşlarla süslü bayramlık tarağı siyah
Akıl bende de var, asıl lazım olan yaşama kudreti. Onu da kimsenin bayramlık şeker gibi ikram ettiği yok.
915 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.