240 syf.
7/10 puan verdi
kitapta karmaşık spiritüel ve mistik temaların yüzeysel işlenişi, bazı okuyucular için hayal kırıklığı yaratabilir. Coelho, derin felsefi ve ezoterik kavramları işlemeye çalışsa da bu fikirler bazen klişelerle sunuluyor. Bu, gerçek içgörü kazanmak isteyen okuyucular için eksiklik hissi yaratabilir. Baş karakter Brida, başlangıçta ilgi çekici olsa da hikaye ilerledikçe tekdüze bir hale gelebiliyor. Kendini keşfetme ve büyülü öğrenme yolculuğu ilgi çekici olsa da içsel mücadeleleri ve gelişimi daha derinlemesine işlenmeliydi diye düşünüyorum. Anlatı temposu bazen tutarsız olabiliyor. Hikaye bazen hızla ilerlerken bazen tekrarlayan iç gözlem ve diyaloglarla yavaşlayabiliyor. Felsefi düşünceler ve hayat dersleri, hikayenin doğal akışını bozarak ağır bir hava yaratabilir. Bu yaklaşım, bazı okuyucular için cazip olabilirken diğerleri için edebi kaliteyi düşürüyor gibi. Sonuç olarak “Brida”, büyü ve tefekkür anları sunsa da, temalarını daha derinlemesine işlemekte yetersiz kalıyor. Spiritüalite ve kendini keşfetmenin daha nüanslı bir incelemesini arayanlar, "Brida"nın beklentilerini tam olarak karşılamayabilir. Okurken keyif almama rağmen bu taraflarından dolayı biraz sıkıldım açıkçası.
Brida
BridaPaulo Coelho · Can Yayınları · 20213,393 okunma
296 syf.
7/10 puan verdi
Alişan Kapaklıkaya'yı birçoğumuzun tanıdığını düşünüyorum. Özellikle son zamanlarda bir programda kardeşiyle olan Pantalon anısını anlattığı videosunu izlediğinizi düşünüyorum. - Ben kendisinin anlatım tarzını çok severim ve kalemini de sevdim. Kitaplığımda bir kaç kitabı var ama ben ilk defa bir kitabını okudum. Bazen insan ruhunun kişisel gelişim kitabına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bu kitabı her yaştan insanın, özellikle kırgınlıkları, umutsuzlukları, affedemedikleri olan ve hatta çocuğuna yön vermek için kendini paralayan anne babaların okuması gerekiyor. - Kitap akıcı ve zaman ayırdığınızda çok çabuk bitebiliyor. Kitap bitene kadar kendinizi hayatınızı çokça sorguluyorsunuz. Yeri geliyor içinizde oturmamış taşları yerlerine koyuyorsunuz. Romanlardan sıkılır kendinize zaman ayırmak veya hayatınızda çıkmaza girdiğinde bir desteğe ihtiyaç duyarsanız ilk iş bu kitaba başlayabilirsiniz. İyi gelecektir
Sen Hiç Kendini Yaşadın mı?
Sen Hiç Kendini Yaşadın mı?Alişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 20151,106 okunma
Reklam
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Çeviri kötü ama okumaya değer
Hayatımda okuduğum en değişik kitaplardan biriydi. Farklı şeyler düşünmüştüm daha aksiyonlu bekliyordum. Ve çeviri gerçekten kötüydü. Bazen okuduğumu anlamakta zorlandım. Yazım yanlışları vardı. Son kez kontrol edilmemiş gibiydi. Bu kitaba yapılan bir haksızlık. Spoilerlı kısma geçiyorum şimdiden okumadıysanız es geçebilirsiniz. Ayrıca kitap baya
Günün Sonu
Günün SonuJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 2022126 okunma
336 syf.
·
Not rated
Bir cehennem olmuş olsan seni kanla söndürürüm! Her kim benim Türk ruhuma dokunursa: Ona ölüm! {Mehmet Emin Yurdakul} Halide Edip Adıvar Türk edebiyatı ve Milli Mücadele dönemi içerisinde en ayrıksı kişilerden biri. Onun çocukluğundan 1918 yılına kadar olan anılarını Mor Salkımlı Ev'de okumak mümkün. Türk’ün Ateşle İmtihanı'nda
Türk'ün Ateşle İmtihanı
Türk'ün Ateşle İmtihanıHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20142,884 okunma
192 syf.
·
Not rated
Bir entelektüelin yaşama sancısını konu edindiğini düşünüyorum. Hayatın hep en önemli noktaları vardır . Bazen umut olmazsa olmaz bazen huzur bazen sağlık bazen mutluluk hayatın enleridir. Bunların hiçbiri yanlış değildir, bilakis kişilere göre gereklidir. kitaptaki hayatın enleri de tutulabilecek bir dal, mücadele gerektirecek bir amaçtır. Farklı bir perspektif olmayacak belki ama kitap mücadelesizliğin beraberinde aylaklığı getirip, sürekli bilinçli ve düşünmek dışında hiç bir derdi olmayan insanın arayışını ve aradığını hiçbir zaman bulamayışını gösteriyor. Çünkü aslında hiçbir şeyi aramıyor. Schopenhauer dediği gibi " huzuru kendimizde bulmamız çok zordur ama başka yerde bulmamız imkansızdır." Örneğin; Kadının çocuk gibi sık sık burnunu çekişi onu daha kadınlaştırıyor, hoşuna gidiyordu. Üç gün sürdü. Sık sık burnunu çekiyor diye kadını bıraktı. (Ss-50) Herkesleşmeyi ve sürekliliği red eden bir baş karaktere sahibiz kitabın ismi gibi " aylak adam" Düşünceleri nereye çekmek isterse oraya gider. Çok yönlü olan bir roman olduğu için lafı uzatmak istemiyorum istediğiniz şekilde yorum yapmanızı sağlıyor. Çok beğendiğim bir eser oldu. İyi okumalar.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960.2k okunma
220 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
"Feramuz'un ilk ölümüydü bu. İlk kez ölenlerin başına gelen onun da başına geldi ve sevdiği kadınları hatırladı." cümlesiyle başlıyor roman. Feramuz'un ilk hovardalığına dönülüyor. Neredeyse çocuk hâline. Feramuz ölüm döşeğinde yatadursun zamanda ileri geri gitmelerle bir dönem anlatılacaktır. Şadiye, Azize,Kumru, Reyhan,
Köhne
KöhneEthem Baran · İletişim Yayınları · 202434 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.