Sohrab Sepehri okuyup hayatı değişen bir insan gördüm. Konuşurken bir zambağa "siz" diyordu. Bir bulut kadar canı sıkılıyordu adamın. Bir bulut kadar yalnızdı. Kırkında anladı yaşamadan yaşlandığını.
52 yaşında ölmüş Soprah Sepehri'ydi sanki. Elli iki yaş, yaşamak için çok geç, ölmek için erken bir yaş. Her ölüm erken ölümse, her
Toni Morrison’un Pulitzer ödüllü, 1987 tarihli romanı “Sevgili” -orjinal adı ve bence daha doğru bir çeviri ile "Sevilen"-, kölelik hakkında yazılmış en çarpıcı romanlardan biri. 1850li yılların Amerikasında, iç savaş ve takip eden zenci haklarının tanınması dönemi öncesinde geçen roman, köleliğin zenci toplumu üzerindeki travmatik
"Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra."
Bu kitap bir insan gibi ama sırlarını saklamayan bir insan.. Bütün sırları ortada. Güzel bir insan fotoğrafı..
J.D. Salinger, insanlardan kaçan, yalnızlığı seven biri. New York’ta doğup New York’ta ölmüştür. Kalabalık olan şehirden bunalmıştır. Ki kalabalık
Tamam o zaman, zengin olmaya gerçekten kendinizi adamış iseniz ve spesifik, elle tutulur bir hedef belirlediğinizi varsayalım. Başka nelere ihtiyacımız var? Diğer herhangi bir hedef gibi üzerinde durmamız gereken başka noktalar da mevcut. Eğer bu noktaların üzerinde durup, bu tutumunuzda kararlı olur, her gün bu noktalara yönelik eylemler
Kitap 900 sayfa olduğundan incelemeye başlamadan evvel minik uyarılar yapmayı bir görev sayıyorum.
Hazır mısınız?
Öncelikle, bu kitabı taşımak ve okumak hiç kolay değil. Hatta başlamaya karar vermek bile bir o kadar zor. Bu uyaranlar sizde bir önyargı yaratmamalı ama azıcık korkutmalı:)
Hafiften bir ürperti hissettiyseniz devam edebiliriz o
Bazen;
VAZGEÇMEK gerekir bazı şeylerden,
Gereksiz alışkanlıklardan, VURDUMDUYMAZ insanlardan..
Kopmak gerekir;
KÖRÜ KÖRÜNE KÖRDÜĞÜM olmuş bağlardan..
Çekip gitmek gerekir ansızın,
HABER vermeden,
MİNNET etmeden,
geriye dönmeden gitmek gerekir..
SİLGİ kullanmadan,
üzerini KARALAMADAN,
Hiç düşünmeden kağıdı bir KİBRİTLE yakmak..
Kendine yeni bir YOL çizmek gerekir..
Gerçek olan şu ki;
Değer bilmez ESKİLERE nazaran,
YENİ olan, her zaman iyidir..!
Bazen;
VAZGEÇMEK gerekir bazı şeylerden,
Gereksiz alışkanlıklardan, VURDUMDUYMAZ insanlardan..
Kopmak gerekir;
KÖRÜ KÖRÜNE KÖRDÜĞÜM olmuş bağlardan..
Çekip gitmek gerekir ansızın,
HABER vermeden,
MİNNET etmeden,
geriye dönmeden gitmek gerekir..
SİLGİ kullanmadan,
üzerini KARALAMADAN,
Hiç düşünmeden kağıdı bir KİBRİTLE yakmak..
Kendine yeni bir YOL çizmek gerekir..
Gerçek olan şu ki;
Değer bilmez ESKİLERE nazaran,
YENİ olan, her zaman iyidir..!
Stefan Zweig, “Satranç” kitabıyla tanıştığım ve tanıştığım anda vazgeçemeyeceğimi anladığım bir kalem.
Zweig anlatılırken en çok duyduğunuz övgülerden biri “psikolojik analiz” alanında usta oluşudur ki bunu gerçekten fazlasıyla hak ediyor. Okurun, Zweig’ı okurken boyut değiştirip kitabın içine girmemesi ve anlatılanları iliklerine kadar
Vazgeçmek nedir.
Ne nefret ederek, ne kavga ederek, ne sevgim biterek, ne tiksinerek, bir anda öylece... İçimde rahat ama her şeyide yaptım diyerek. Sadece burukluk oluyor biraz ama sanırım oda inandığın birinden vazgeçmenin hakkıdır. Yine de kolay değildir o yüzden gece yatarken ben elimden geleni yaptım diyemiyorsanız bi şans daha tanıyın
Bazen, vazgeçmek başarısız olmaktan daha iyidir. Ben az önce şehrimi uzun süreli bir kuşatmaya mâhkum ettim. Bu da her şey bitmeden önce halkın aç kalması, belki de açlıktan ölmesi demek.
Nietzche Ağladığında-Altı Çizili Satırlar
*Niceleri kendi zincirlerini çözemezler de, dostlarının azatçısıdırlar.
*Kendi alevinle yakmaya hazır olmalısın kendini: Önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki?
*Sizden iyileştirmenizi istediğim Nietzche’nin bedeni değil, ümitsizliğidir. (s.18)
*Zaman hapishanesinden kaçmanın bir yolu yok muydu?
Vazgeçmek bazen ahirete ayırmaktır,
Bazen de burada tercih etmek orada vazgeçmektir…
Para peşinde hırsla bir ömür gider ahirette fakir kalır insan!
Haram sevdayı sevda zanneder bu dünyada tercih eder ahirette kaybeder!
Makam mevkiyi burada ister , Esfel-i sâfilînde bulur kendini!
Mal, makam, eş …
Bir ömür hasret çekilir de ebede kadar çekilmez.
“Ayrılıklar da sevdaya dahildir “ sözü bunu anlatır bana.
Vazgeçmek iyidir bazen, hasret çekmek iyidir; ebedi buluşmak için…