Önümüze ne zaman, neyin çıkacağı belli olmaz. Bazen iş sarpa sardı mı, başa kötü bir şey geldi mi, hepimiz sonumuzun geldiğini düşünürüz,
Oysaki öyle değildir. Birçoğumuz vazgeçmek yerine hayata tutunur. İnadına yaşarız bu dünyada.
Hayat böyle bir şey işte.” dedi duygu dolu bir sesle.”Tıpkı sonu belli olmayan bir yol gibi. Önümüze ne zaman, neyin çıkacağı belli olmaz. Bazen iş sarpa sardı mı, başa kötü bir şey geldi mi, hepimiz sonumuzun geldiğini düşünürüz. Oysaki öyle değildir. Bir çoğumuz vazgeçmek yerine hayata tutunur. İnadına yaşarız bu dünyada.”
Ne kadar çok bağlanırsak, bir şeyler soldukça, oratadan kayboldukça, öldükçe o kadar çok acı hissederiz. Bazen ne kadar çok bağlansak, o kadar çok kayıp yaşarız
Biz kalabalık bir dünyada açarız gözlerimizi. Bir yandan ne kadar yalnız olduğumuzu bilir, bir yanda da hep kalabalık yaşarız. Bazen birbirimizin gözünü oyar, bazen de ayağına taş değecek diye korkarız.
Hepimiz hayatlarımızda acı veren durumlar yaşarız.
Ben bunlara kalp yaraları diyorum.
Onları göz ardı edersen iyilesmezler.
Ama bazen kalplerimiz ancak yaralandıklarında açılırlar.
Kalp yaraları sıklıkla bize büyümek için en uygun fırsatı verir.
Zor durumlar.