Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ervah-ı habîse iken kendilerini, ervah-ı tayyibe zannettirip belki kendilerine bazı büyük veliler namını verip, İslâmiyet'in esasatına muhalif sözlerle zarar vermeye çalışabilirler. Hakikatı tağyir edip, safdilleri tam aldatabilirler.
Sayfa 155 - Emirdağ-2Kitabı okudu
Şa'rânî'nin, Tabakâ'tında, "Bazı velîler levh-i mahfuzu görürler!" demesi hatadır, sakın aldanmayın! Levh-i mahfuzu, değil evliyalar, peygamberler dahi görmemiştir!
Sayfa 156 - İşaret Yayınları - (Hicrî) 1123 tarihinde Mısır'da Câmi'u'l-Müeyyed mescidinde bir vaiz.Kitabı okudu
Reklam
Bazı veliler ruhaniyetten terbiye görürler. Muhammed Bâkî-Billâh hazretleri, Şah-ı Nakşibend hazretlerinin ruhaniyetinden manevi âlemde terbiye görmüştür.Bunun başka misalleri de vardır. Böyle, maneviyat âleminden terbiye gören bir veli veya mürid, hayatta olan bir mürşide halini tasdik ettirmedikçe manevi terbiye hükümsüzdür.
GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
korkularımızın en son noktası cehennem arzularımızın en son noktası cennet bazı veliler cehennemden korktuğum ya da cenneti arzuladığım için değil sadece rızan için kulluk yaparım demişler tabii ki şeriat mertebesinde cennet de cehennem de haktır burda başka bir incelik var hür olabilmek için korkularımızdan da arzularımızdan da mümkün olduğunca kurtulmamız gerekiyor
Bitmeyen ergenlik
Galiba yaptığımız hata, ya çocuğu yetişkin olarak görüp ondan boyundan büyük işler beklemek ya da onların bazı olumsuz davranışlarını, ergenlik başlığı altında yumuşatmak. Popüler kültüründe tesiri ile çocukluğu uzattıkça uzatıyoruz, yani dengeyi bir türlü kuramıyoruz. Çocuklar ergenliğe girince çıkmak bilmiyorlar.
Reklam
“Bazı ruhlar geldiği o benzersiz mutluluk ve huzur âleminin tam farkındadır (peygamberler ve veliler gibi), bazısı az farkındadır (takva sahipleri gibi), bazısı ise hiç farkında değildir (insanların çoğunluğu). Fakat biz farkında olmasak da, ruhumuz içten içe orayı özler ve o ayrılığın acısını çeker. Bizler ister bilincinde olalım, ister olmayalım, kovulduğu ve artık unuttuğu o âlemin sancısıyla ruhumuz hep huzursuzluk içinde kıvranır. O yüzden bu dünyada hiçbir şey insanı sürekli mutlu etmez. Tam mutlu ve huzurlu olacağını sandığı anda, derin bir mutsuzluk ve huzursuzlukla burun buruna gelir.”
Sayfa 11 - SufiKitabı okudu
103 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.