Merdiven atlamak olmalı!
Bazı deliler özel statüye sahiplerdi.
Sayfa 165Kitabı okudu
Sonuca ulaşmak için, konuşmanın baş aktörü rolüne, rakibimizi oturtmak zorundayız. Böyle bir durum, size belki biraz alışılmamış gibi gelebilir. Onun için şimdi size, hayatınızda her zaman uygulamanız ve kullanmanız mümkün olan altı adet öneri sunmak istiyorum: 1. Konuşmanıza, rakibinizin herhangi pozitif bir yönünü överek ve öne çıkararak
Reklam
Kant
Kant’a göre bilgide hem deneyden hem de akıldan gelen öğeler vardır. Kant'ın özgünlüğü şudur ki o, kendi zamanına kadar salt deneyden geldiği düşünülen malzeme veya veriler içinde bile deneyden gelmeyen, öznenin kendisinin deneye kattığı bazı a priori öğelerin olduğunu göstermiştir
“Bazı insanlar bir şeylere inandıklarında, deliler gibi olurlar ve hata olduğunu anlasalar dahi körleşirler.”
240 syf.
9/10 puan verdi
Bence çocuklardan çok velileri eğitmek lazım önce.
Çocukların türkçe matematik hayat bilgisi derslerinden pekiyi almalarını beklemekten ziyade karar verebilen verdiği kararların getirdiği sonuç ve sorumlulukları alabilen hayal gücü geniş bireyler yetiştirmeyi amaç edinmiş bir öğretmenin hikayesi diyebiliriz. TedX konuşmalarını gezerken tesadüfen rastladığım iyi ki de rastladığım öğretmenler arasındadır Ahmet Naç. Onu ilk keşfettiğimde yurt odasındaydım ve o kadar iyi hatırlıyorum ki saatlerce oturup tüm konuşmalarını, instagramdaki tüm yazılarını ve videolarını talan etmiştim. Bir gönderisine daha bakınca sanki bilgiyle dolup taşıyordum. O zamanlar duvarları boyayan öğretmen diye haberlere çıkmıştı. Bizler her zaman eğitim sürecindeki yanlışları konuşup duruyoruz ama çözüme gelince kolaya kaçıyoruz ve başkalarına yüklüyoruz o sorumluluğu. Oysa o duvarları boyayan öğretmen diye haberlerde çıkan Ahmet öğretmenimiz çözümü kendi yaratan kişiler arasından biriydi. Kitabı olduğunu duyunca hemen okudum. Kitapta yaşanmışlıklardan örnekler vermesi çok hoşuma gitti. Bazı yerlerde kahkaha attığımı hatırlıyorum. Çok samimi üslubu vardı. Okurken zaman zaman doğru bildiğimiz yanlışlarla bizi baş başa bırakıyor. Öğretmenlerin ve velilerin okuması gerektiğini düşünüyorum. Sistemiyle ve bakış açısıyla eğitime karşı umudumuzu ateşleyen öğretmen iyi ki varsın.
Gölge
GölgeAhmet Naç · Doğan Kitap · 20181,200 okunma
1948'de yaşanan olayları anlamadığınız sürece, bugün meydana gelen olayları da Filistinlilerin durumunu da anlayabileceğiniz kanısında değilim. Filistin'de, asıl olarak Araplardan müteşekkil bir toplum o tarihte köklerinden koparıldı ve yıkıma uğratıldı. 800 bin kişilik Arap nüfusu bilinçli olarak yurtlarından sürüldü. Siyonist arşivler bu konuda son derece açık veriler ortaya koyuyor. Aynı konuda birçok israilli tarihçinin yazdıklarına da bakabilirsiniz. Elbette Araplar da bu süreci her vesileyle tekrar ederek üzerine kalem oynatmışlardır. 1948'deki çatışmanın sonunda Filistinliler artık kendi ülkelerinde bir azınlık konumundaydı. Filistinlilerin üçte ikisi mülteci durumuna düşmüştü; bugün Arap dünyası, Avrupa, Avustralya ve Kuzey Amerika kadar dağınık bölgelerde yaşayan bu insanların çocukları ve torunlarının sayılarının 7,5 milyonu bulduğu biliniyor. İsrail ordusu 1967'de, Doğu Kudüs'le birlikte Batı Şeria'yı ve Gazze'yi de istila ettiğinde geride kalanların hepsi İsrail işgalinde yaşamak durumunda bırakıldılar.
Reklam
1.000 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.