Ölümünden bir yıl önce bitirdiği Uğultulu Tepeler'deki karakterlerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Brontë'nin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdığı da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, intikam, tutku gibi güçlü duygularla örülü bu gençlik öyküsü, aynı zamanda marazi bir aşkın hikâyesidir.
Siz , siz olun hastalıklı aşklara kalkışmayın. Ama okumanızı tavsiye ederim.