Sana kentler dolusu maviler getirmiştim
trenler içinde.
Yıkılmış geçmişimizin altında kalan
geleceğin bedeninde ceset moru çiçekler
bize benzeyen bir gökyüzü kafamızın üstünde
avucumda bir sürü delik.
Yalan yanlış portreleri yırtıp
bir tek sana inandım peygamberler içinde
şimdi bana bir doz siyanür yeter.