Daha çok servet ve itibara sahip oldukça daha çok haz alırız , dolayısıyla ikisini de artırma isteğimiz giderek daha çok kamçılanır . Ama eğer bu yöndeki ümitlerimiz boşa çıkacak olursa , arkasından gene yoğun bir buhran baş gösterir . Nihayet itibarın bir büyük sakıncası da , ona ulaşmak için , yığınların sakındığı şeylerden sakınıp , peşine düştüğü şeylerin peşine düşmek suretiyle diğer insanlara uyacak şekilde hayatımızı sürdürmemizi şart koşmasıdır .
'biferzîne,
di berfê de
balindeyek im;
hatime xwe li reşahiya çavên te danî me '
(türkçe'sini bırakıvereyim şuraya da belki okuyan olur .)
'farzet,
karlı havada
bir kuşum;
gelip gözlerinin karalığına konmuşum'
Kitabın önsöz bölümünde manifesto niteliğinde bir yazı kaleme almış Charles Bukowski .
Fazlasıyla tahrik edici , fazlasıyla baştan çıkarıcı .
Ben kapıldım , sözlerin arasında kayboldum .
Girdaplarında savruldum Bukowski’nin .
Önsöz’den sapmadan giriştim sayfaların arasına .
Sayfalar çevrildikçe hem sonrasını merak ediyordum hem bitmemesini