Vaziyet bambaşka vaziyet oldu
Yaşamak işkence, eziyet oldu
Dalkavukluk üstün meziyet oldu.
Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.
Vaziyet bambaşka vaziyet oldu
Yaşamak işkence, eziyet oldu
Dalkavukluk üstün meziyet oldu
Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek
kendisini parti, gurup, cemaat gibi ölçülerin dışında tutarak fikir ve inanç adamı olarak tanımlayan karakoçun muhalif safın kötülüklerine değil, kendi görüşünü paylaşan kötülerin çokluğuna karşı "kendimizi temizlemek" , haksızlığa karşı susmamak adına kendine dönük olan bu tenkitleri zihnimde sorular buyur etti ve bazı konular üzerine aydınlık doğurdu. güzellik üzerine, yalnızlık,kaynak metnilerini okurken kendimle " insan nereye aittir? insan nerde mutludur? yalnızlığı ve ya insanlarla ahenk olan anları yaşamanın doğru ölçüsü nedir? sabırlı mıyız, korkak mı ? " gibi soruları tartıştım. aynı zamanda şiir ve tenkitlerdeki 1974-1990 türkiyesi ile şimdiki zamanın pekte farklı olmadığını, toplumun geçmişten bu yana aynı sorunları yoğunlaşmış bir biçimde tekrar-tekrar yaşadığını bir daha gözlemleme imkanı sundu. sorunların kaynağı olarak avrupalaşma isteğinin esinlenmeden ziyade berbat taklitçiliğe dönüşmesi , belli bir kitlenin islamı geleneklerle karıştırması, "bebeğe ihtar" msiyasette ikiyüzlülük ve susmak , düşünmeyi redd etmek gibi olguları sunmuştur. ve karakoç ( fikirlerime karşıt olsa bile) metinleriyle milliyetçi düşünceleri , müslüman türkistan düşüyle tabiri caizse islamcı safının bir kısmının düşünce dünyasıyla tanış etti.
Beşinci MevsimAbdurrahim Karakoç · Kadim Yayınları · 2018808 okunma
Kurtlar sülük oldu, sıyrıldı posttan
Kaçan kurtuluyor ahbaptan dosttan
Değişti bahçıvan, bozuldu bostan
Hıyarlar acıdır, karpuzlar kelek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.
Seçmişte yağmanın hasat dönemi
Acele gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti dur, dinle beni
Dokuz aylık yolu altmış ayda çek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.
Geçmişte yağmanın hasat dönemi
Acele gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti dur, dinle beni
Dokuz aylık yolu altmış ayda çek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.
Emmin, dayın annen, baban kereste
Seçmişte yağmanın hasat dönemi
Acele gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti dur, dinle beni
Dokuz aylık yolu altmış ayda çek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.
Emmin, dayın annen, baban kereste
İşçi, memur, çiftçi, çoban kereste
Çarşı; pazar, yazı-yaban kereste
İnsanlar ya mertek, ya orta direk
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.
Doğarsan üç
.
Geçmişte yağmanın hasat dönemi
Acele gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti dur, dinle beni
Dokuz aylık yolu altmış ayda çek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.
...
Doğarsan üç günlük iş bulamazsın
Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın
Ucuz toprak, beleş taş bulumazsın
Yaşamak rezillik, rüsvaylık demek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.
...
Vaziyet bambaşka vaziyet oldu
Yaşamak işkence, eziyet oldu
Dalkavukluk üstün meziyet oldu.
Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.
.
Bebeğe İhtar
Geçmişte yağmanın hasat dönemi
Acele gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti dur, dinle beni
Dokuz aylık yolu altmış ayda çek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.
Doğarsan üç günlük iş bulamazsın
Acıkırsan ekmek aş bulamazsın
Ucuz toprak beleş taş bulamazsın
Yaşamak rezillik rüsvâlık demek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek...