250 syf.
8/10 puan verdi
HAT, ŞAH ve MAT
Biraz inceleme, biraz paylaşım, biraz spoiler, biraz biraz hepsinden... ------------------------------------------------------------ “Bu yol Pasin’e gider Döner tersine gider Şurada bir garip ölmüş KUŞLAR YASINA GİDER.”
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,8bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Yokuş çok dik, şehir çok büyük, hayat çok acımasız..
Yazardan okuduğum 2. kitap ve üslubu, olaylara farklı bir pencereden bakmamızı sağlayacak kalemi beni oldukça heyecanlandırıyor. Bu kitapta yanı başımızda olup da göremediklerimizin öyküsünü anlatıyor. Karanlık geçmişi tuhaf olaylarla dolu, bacakları dizlerinden kesik yaşlı Efsun Abla... Kim olduğunu hatırlamayan, hafızasını yitirmiş Adnan Abi... Sokaklarda orospuluk yaparak para kazanan toksikoman Hülya... Bir sabah uyanıp düzenini, evini, ailesini, işini terk ederek sokaklardaki tekinsiz hayata karışan, kafası karışık şair Musa... Ve çöpte bulunmuş bir bebek, Matruşka... Her gün sokağa çıktığımızda karşılaşıp yanından geçip gittiğimiz bu insanların bizden tek farkı kurulu olan düzene baş kaldırıp Tanrılarının olmadığına inanması.. "Ne doğduğumuz ne öldüğümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil." Oldukça çarpıcı bir hikaye ve oldukça çarpıcı karakterler.
Mine Söğüt
Mine Söğüt
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,259 okunma
Reklam
129 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
KİMLİK KAYBI
Ian McEwan 1948 doğumlu İngiliz bir yazar; Man Booker Ödülü de kazanmıştır. Beton Bahçe yazarın 1978 yılında basılan romanıdır. Bu romanında yazar, anne babanın olmamasının çocuklar üzerinde yaratacağı duruma ve çocukların sanıldığı gibi tamamen saf ve masum olup olmadıklarına eğilmiştir. Anlatıcı konumunda evin büyük oğlu Jack bulunur. Haliyle
Beton Bahçe
Beton BahçeIan McEwan · Sel Yayıncılık · 2010144 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Biraz Beyin Jimnastiği
Kitap 1976 ile 1992 yılları arasında Stephen Hawking'in yazdığı yazıların derlemesinden oluşan bir kitap. Birkaç kısım hariç pek dikkatimi çekmedi, zira içinde benim için "bak bu bilgiyi bilmiyordum yeni öğrendim" dediğim bir yer olmadı, belli bir seviyenin üstündekiler için içinde açıkçası pek birşey yok. Amma velakin bilmek ayrı
Kara Delikler ve Bebek Evrenler
Kara Delikler ve Bebek EvrenlerStephen W. Hawking · Sarmal Yayınevi · 2010787 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Yazarın okuduğum 2'nci kitabı ve kalemine hayranım. Kendimizden, çevremizden, gördüklerimizden, duyduklarımızdan, günümüzden, geçmişimizden bir şeyler bulabileceğimiz bir kalem. Yine çok severek okudum. Hayal mi gerçek mi çelişkisi yine mevcuttu. Masal mı, şiir mi, rüya mi... Mine Söğüt farkı. Çok akıcı ve merakla ilerleyen bir kitaptı. Tavsiyemdir. "Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil..." Karanlık geçmişi tuhaf olaylarla dolu, bacakları dizlerinden kesik yaşlı Efsun Abla... Kim olduğunu hatırlamayan, hafızasını yitirmiş Adnan Abi... Sokaklarda orospuluk yaparak para kazanan toksikoman Hülya... Bir sabah uyanıp düzenini, evini, ailesini, işini terk ederek sokaklardaki tekinsiz hayata karışan, kafası karışık şair Musa... Ve çöpte bulunmuş bir bebek, Matruşka... Hepsi birbirinden farklı 5 kişinin ortak hikayesi. Sefalet.... Kitapla kalın.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,259 okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
Göçmenler için çalışan, iyi kalpli ama geçmişte büyük yaralarının üstünü kapattığını sanan Heidi. İskolik ve vurdum duymaz gibi görünen ama içten içe kokularıyla yüzleşen Chris. Kucağında bebek, aklında deli sorular, çıkmaz bir geçmiş, binbir çeşit travma ile hayata tutunmaya çalışan Willow. Heidi her sabah işe gitmek için kullandığı tren istasyonunda kucağında bir bebekle yağmurun altında bekleyen genç bir kıza rastlar. Ilk gün herkes gibi önünden geçip giderken, merhametli yüreği dayanamaz ve ertesi günü tekrar görünce ona yardım teklifinde bulunur. Korkudan bu yardım elini kabul etmeyen Willow bebek hastalanınca kadını aramaktan başka çaresi olmaz ve onun evine gitme teklifini kabul etmek zorunda kalır. Her ihtiyaç sahibini evdekilere danışmadan eve getiren Heidi, on iki yaşındaki ergen kızı Zoe ile bu hallerinden sıkılmaya başlayan kocası Chris'in tepkisine karşı gelerek durumu kabullenmelerini ister. Peki ya gerçekten Willow kimdir? Kucağındaki bebek kimindir? Biliyorsunuz kitabı sevgili
Selda us
Selda us
ile okuduk ve ikimizinde kafası bir yerden sonra yandı. Çarpık ilişkilerden ve 3 kişinin ağzından yazıldığı için malesefki kitap hızlı ilerlemiyor.Tempo hiç düşmemiş olsada ilk 100 sayfa konuyu oturmakla geçti diyebilirim. Merak duygusu sonuna kadar hiç tükenmedi. Ahh o üvey baba yokmu? Beni sinir krizlerine soktu. Gerçekten insanlık dışı bu tutum beni içten içe kemirdi. Kesinlikle tatmin edici bir sona sahipti. Gerilim sevenlere kesinlikle tavsiyemdir.
Bebek
BebekMary Kubica · Martı Yayınları · 202238 okunma
Reklam
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.