Osmanlı’dan Tayyip’e Bilim Düşmanlığı
Hikmet Kıvılcımlı, “Osmanlı Tarihinin Maddesi” eserinin Üçüncü Cildinde Osmanlı’da bilimin ne hallere düştüğünü ve buna bağlı olarak Osmanlı Devleti’nin yıkıma nasıl dörtnala gittiğini veciz bir biçimde gözler önüne serer. Biz bu yazıda önce Usta’nın Osmanlı’daki yozlaşmayı somut olarak gösterdiği pasajı, Osmanlıca kısımlarından arındırarak,
.... Porno ve Kadınların Kendi Bedenlerini Metalaştırması Üzerine Moderm Kültürü Zehirleyen Uğursuz Eğlence Öncelikle yazıya geçmeden önce şunu belirtmeliyim ki burada anlatılan her şey kendi düşüncem ve kendi çıkarımlarımdır. Bu konuyu uzun süredir düşünmüş biri olarak bir yazı yazmaya karar verdim. Çünkü çevremden gördüğüm kadarıyla insanlar
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
D.A.Ç
insan olmanın her zaman için kendinden başka bir şeye, ya da bir insana-gerçekleştirilecek bir anlama, karşılaşılacak bir insana, hizmet edilecek bir davaya, ya da sevilecek bir insana- yönelmek olduğu yolundaki antik ant- ropolojik gerçeğini anlıyorum İnsan, sadece varoluşundaki bu kendini aşmayı gerçekleştirdiği zaman gerçekten insan, ya da
Soba dumanının sisi nefes almayı güçleştiriyordu. Öksüre öksüre içine çektiği havayı dışarı saldı. Soğuktan titreyen bedeni iyice gerilmişti. Ceketinin yakalarını kaldırıp ellerini cebine soktu. Ayak tabanları buz kesmişti. Hala yazlık ayakkabıları giyiyordu. İki sokak boyunca koşar adımlarla yürüdü. Sert kapıyı omzuyla yüklenerek itti. Muhittin
Roald Dahl
Roald Dahl
-
Şeker Henry'nin Akılalmaz Öyküsü
Şeker Henry'nin Akılalmaz Öyküsü
Aşağıda da bir sessizlik vardı şimdi. Epey uzun sürdü bu sessizlik. Kimsenin konuşmadığı koca bir dakika geçti aradan. Peter uzakta duran bu iki insan siluetinden ayırmıyordu gözlerini. Salkım söğüdün az ilerisinde durmuş, ağacın tepesine bakıyorlardı oldukları yerden. “Pekâlâ Sayın Kuğu Efendi,” dedi Ernie az sonra. “Şimdi
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.