...ama önce sen kendini inşa etmelisin
dimdik bir beden, zahir bir ruhla.
#yusuf
Küçücük bir beden de onca acıya yer vermek, çok ağır geliyor insana.
Henüz gençliğimin baharında,bir çocuk misali idim.
Ben mutlu olmayı istedim sınanmayı değil.
Ben sadece huzurlu olmayı istedim yalnız başıma savaşmayı değil.
Kara çarşaf aşktır...
Hiç bir sevdaya benzemez,çünkü Kara Sevda'dır bizimkisi.
Rabbimiz'in emridir...
Fatma Anamızın mirasıdır..
Uğruna herşeyi feda ettiğimiz davamızdır...
Beden hatalarımızı belli etmeyen örtümüzdür...
Kötü nazarlardan koruyan, zırhımızdır...
Din eğitimi küçük yaşlarda başlaması gereken bir eğitimdir. Ancak çocuklar namaza, oruca ve ibadetlere alıştırılırken beden gelişmelerine, sağlıklarına ve zihin faaliyetlerine dikkat edilmelidir. Amaç çocuğa birtakım bilgi ve davranışların her ne pahasına olursa olsun belletilmemesi değil, çocuğa öğrenme arzusu uyandırmak olmalıdır. Dolayısıyla çocukların dini eğitiminde, eğitim ilke ve prensipleri ışığında "gelişim çağlarına ve sevgiye dayalı, sade ve anlaşılır” bir din eğitimi ve öğretimi verilmeye çalışılmalıdır.
Ruhu küskün bomboş bir beden oldum sanki. Çok önem verdiğim şeyler bile bir şey ifade etmez duruma geldi.
İçime işleyen acıyı size değil
bir suya bırakmayı öğrendim
dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
bu yüzden ne bir ağacım var
bana beden
ne de çiçek açacak benden..
Birhan Keskin
Yolculuk!
Uzun bir yol var önümde. Etrafı çiçeklerle çevirili bir çok ev. Her bir çiçek bambaşka duygular taşıyor. Hangi çiçek benim duygum ve hangi duygum bir çiçek kadar güzel, düşünüyorum. İlerledikçe usul usul, bir amca görüyorum karşımda. Epey yaş almış bu amcanın yüzünde, çokça yaşanmışık saklı âdeta. Gözlerinde derin hikâyeler, teninden akan terinin
Merhametle konuşan ile merhametinin cenaze namazını kılan beden arasında uçurumlar vardır.
Vücud ve iç
Vücud ve iç
Beden formuna ben dediği an.
Kendini yaşamdan ayırdı insan.
Vücudun yerine denilir mekan.
Form yaranmasına söylenir zaman.
Cisime göredir zaman ve mekan.
O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Gecenin bir vaktiydi anladım yalanmış fısıldadığın aşk sözcükleri içimde sancı
Beden yolcu, ruhum hancı
Karışır tatlıma acı
Gündüz geceye yabancı...
Değerli okuyucu,
Cehennem ateşi içinde “Aşk” ateşini tanımak kolay değildir.
Dışta olan her şey, içtekinin ve özündekinin perdeye yansımasıdır. Tüm ol'uşlar, senin sesinin tekrar sana yankılanmasıdır. Bu yüzden evrene yaydığınız enerjinin ve frekansın pozitif olmasına ve bütünün hayrına olmasına özen gösterin.
Düşüncenin ve niyetin tüm yaratımın temeli olan enerjiyi taşıdığını ve evrenin düşünceye karşılık verdiğini bir an bile unutmayın.
Savrulmayın; fiziksel, zihinsel ve duygusal düzeyde dengede ve merkezinizde kalmaya gayret edin.
Sınırlılıklarınızdan ve korku ilüzyonundan kurtularak, özgür ve sınırsız ruhlar olduğunuzun idrakinde olun.
Yaşamınıza giren herkes ve her olayda bir armağan ve her deneyimde bir hazine olduğunu bilerek yaşayın. Yaşama ve onun size sunduklarına olan farkındalığınızı yitirmeyin.
Beden tapınağınızın içindeki sevgi simyasını hücrelerinizde her an hissetmeye gayret edin.
Tutkunuzu bulun ve onu en yüksek düzeyde kendiniz ve evrenin hayrına uygun olarak yaşamaya çalışın.
İçinizdeki gerçek güç ile, yaşam enerjiniz ile her an beraber olduğunuzu unutmayın.
Duygularınıza ve sezgilerinize kulak verin ve içinizdeki sese güvenin.
Ne kadar çok koşulsuzca verebileceğinizin bilincinde olmaya gayret edin.
Hayatınızı bilincin ve ruhun tekamülüne hizmet ederek yaşarken, semavi alemlere uzanan merdivende kendinize güvenli ve sağlam basamaklar inşa edersiniz.
Işıltınıza sahip çıkın!..