Merhaba ben Fesleğen. Kalemimi kâğıdımı hazırladım ve küçük bir yüreğin içine sığabilecek ne varsa anlatacağım. Doğduğu topraklardan uzakta bir yerde güneş görmeye çalışan küçük bir fidan görürseniz bir gün sulayın olur mu? Yağan yağmur ancak gözyaşlarına yetebilir çünkü. Yeni yeşermiş bir fidanın bir Allah dostundan başka neyi olabilir ki. Sevin onu olur mu? Ve lütfen sevenleri ayırmayın olur mu? Fesleğen ile Seyyah'ın son kitabı bu. Hikmet Anıl Öztekin, "Çok acı çektim. Derdi dünya olmayan insanlar için yazdım bu satırları," diyor ve ekliyor: " 'Bir' olanın rızasından, insanlara Allah sevgisini anlatmaktan ve duanızdan başka hiçbir derdim yoktur bu dünyada. Ruh sevgiliye, beden toprağa kavuştuğunda 'iyi yazardı' değil 'iyi severdi' deyin bana.♥️🍃
❀ DÜNYADA BİR YOLCU GİBİ OL! ❀
Bir gün Abdullah'ın omzuna elini koyan Allah Resûlü, onun şahsında bütün Müslümanlara şöyle nasihat eder: "Dünyada (kimsesiz) bir garip gibi yahut bir yolcu gibi ol!" (Buhârî, Rikâk, 3). Bu hadis, mü'minlere iki kimseyi örnek vererek dünya ile ilişkilerini bu örnekler üzerine düzenlemelerini salık verir. "Yolcu" örneği ile dünyanın gelip geçici bir uğrak yeri olduğu , asıl varılacak ve kalınacak yerin ahiret olduğu vurgulanır . "Garip" örneği ise, ruhların asıl vatanının bu dünya ve bu beden değil , ruhlar âlemi ve ahiret olduğunu ifade eder . Asıl vatanlarından ayrılan ruhlar , dünyada ve bedende iken gurbettedirler ve kendi vatanlarına dönmenin özlemi içinde yaşarlar . İşte mü'min, dünyada tıpkı bir yolcu gibi, kısa bir süreliğine yaşadığını hiç aklından çıkarmaz ve tıpkı evinden barkından uzakta kalmış bir garip gibi, ruhunun gerçek vatanı olan ahirete sürekli özlem duyar.🌿 ﴾ Alıntı ﴿
Reklam
Yaşam Türkce
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
Az'dan Zargana'ya...
2017 yılının Nisan ayında, Iğdır'da, Haydar Aliyev Fen Lisesi'nin Erkek Yurdunda, cam kenarındaki yatağımda oturup, BİM'den aldığım ucuz marka kahveyi içerken
Az
Az
kitabını bitirmiştim. Belki de o güne kadar okuduğum en etkileyici kitaptı. Iğdır'da pek denk gelinemeyecek şiddette bir yağmur yağıyordu. Kitabın etkisiyle sersemlemiş bir halde kendimi yurdun yeşil yapraklarına yeni kavuşmuş ağaçlar ile sarmalanmış bahçesinde bulmuştum. Hayatımda yağmurda ıslanmaya cesaret ettiğim ilk gündü o gün... 2024 yılının Nisan ayında, bu kez Münih'te,
Az
Az
'ı okuyup bitirmemin, yağmurda ıslanmayı sevmeye başladığım o günlerin üzerinden tam yedi yıl geçmişken, bugün
Zargana
Zargana
'yı bitirdim. Kaderin bir cilvesi mi, oyunu mu bilinmez veya belki tamamen tesadüf, hava yine yağmurlu. Cam kenarında oturup kitabı bitirdikten sonra, kendimi yine dışarı atma isteği duydum derinlerde bir yerlerde. Bugün okuduğum kitap o günkü kadar tesirli değildi belki ama geçmişe dönmemi, o günleri hatırlamamı sağladı. O günü bir kez daha yaşattı bana... Beden büyüdü, fikirler değişti, dolaştığım caddeler ve sokaklar gelişti; Iğdır, o lise, o yurt,
Az
Az
'ı ödünç aldığım İl Halk Kütüphanesi... Hepsi şimdi çok uzakta... 2017 Nisan'ında beni ıslatan yağmur, yedi yılda anca Münih'e ulaşabildi. Islatması gereken kişiyi buldu ve geri gitti. Şimdilik benden Iğdır'a selamlar götürecek. Belki bir yedi yıl sonra yine buluşuruz, kim bilir...
Bayramlarıma...
Merhaba sevgilim :) Seni çok özlediğimi biliyorsundur. Herhangi bir özel günde aklıma senden başkası gelmiyor. Her özel günden önce o gün içim buruk olacağını bile bile gelmesini iple çekiyorum. Sebebi ise sana burada bir şeyler söyleyebilmek. Biliyor musun sevgili, senin şehrinde bayramlar benim için biraz buruk geçerdi. Aslında hayatım boyunca
Kebelekin Markoviči

Kebelekin Markoviči

@milinkovicv
·
1yıl
En çok senin günün kutlu olsun hayatım..🌹❤🦋
Katlanıyor pervasızlık; umarsızlığa şevk, hızlanıyor akan kan; korkuya sevk!.. Şimdi ayrılık vakti, kaybedilen rehavetten, getirdiği usanç veren ağrılardan ırağa; kaldırıp gitmeli uzaklara, büyüyemeyen çocukluktan... Feryat figan edilse de cesaret naralarından, son anda; ılık bir korkaklık cereyan eder, kırılırken beden, vedalaşırken iki sıkı dost, birbirinden... Öylesine acizlik, öylesine soğukkanlılık... Kenetlenen yaşamak hissiyle gelen. Kırgınlıklarla dolu hayatımız, En çok da kendimize; Ellerimizden akarken zaman, Korkarak bakıyoruz daima; Düşerken damlalar gökten, Isınırken içimiz haybeye güneşten... Uzakta tüten bir ev içerisinde hayallerimiz; Bir farklıyız, diğerimizden Oysaki, kötümser bir benzerlik saklı Hastalıklı içimizde... Düşerken engebeyi kılan!
Reklam
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.