Canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bedenim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun. Benden geriye mecalsiz bir şey kaldı sadece. Çok yorgunum.
Bazen dünyayı içime sığdıracak kadar genişliyor yüreğim,
Bazen kendi çırpıntılarına bile dar geliyor,
Bazen küçük bir gülücük bile yetiyor içimi ısıtmaya,
Bazen dağlara yükselen kahkahalar bile yetmiyor yüzümü güldürmeye,Bazen inanılmaz derecede uçarı,
Bazen iflah olmaz biçimde kanadı kırık oluyorum,
Hep aynı bedenim içinde yaşıyor;
Ama kendimi bilemiyorum...
Gücüm kalmadı,
Artık Allah'ım,
Sabrım kalmadı,artık
Sevgim,kalmadı
Gözyaşlarım bile bitti artık
Yaşayan, ruhu acı çeken,
Çürümüş bi beden taşıdığım
Neden neden diyorum
Hep fazlasını ister,insanoğlu
Bak kalmadı,
Cebimde umutlarım,sevgim,merhametim,
Gidin artık gidin de
Huzura ereyim
Bitsin Allah'ım bu çile
Yalvarırım
Arafta,yanılır mı
Kavruluyor bedenim
Tut ellerimden,
Senden başka kimsem kalmadı
Şu koca insan yüklü dünya da...
"Ben hasta bir adamım. Hayır, bedenim değil, ruhum hasta, beynim hasta. Bütün değerlerimi kaybettim sanki. Hiçbir şeyi umursamıyorum. Birkaç ay önce gelseydin her şey çok farklı olurdu. Ama artık çok geç."
Sayfa 461 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
eskiden kendimden geçerdim. kendimi çiğneyip geçerdim. ama şimdi, bedenim çelikten bir duvar gibi. kırıp geçmenin imkânı yok. cahilleştikçe sertleşiyorum. demek ki yükselişimmiş benim görünmezliğime neden. demek, zihnimden bir dev yaratmammış beni şeffaf yapan.