... bir zaman işittim ki, birisi evinin damı altındaki direkte bir gevşeklik ve zaafiyet görür.. Onun yerine kuvvetli bir direk koymadan evvel, o zaif direği sallamağa başlar.. haliyle evin damı başına yıkılır.
Hem gördüm ki; birisi Hz.
İmam-ı Ömer'in (R.A.) celâlet ve büyüklüğüne delil getirmek yolunda, boyunun bir minâre cesâmetinde olduğunu söyledi.
Başka birisi de Hz.
Ömer'in büyüklük ve celâleti, onun ruhunun azametinden kinâyedir diye olan hakikatı ikâme etmeden evvelki adamın delilini çürüttü.
O da dedi ki: "O halde Hz.
Ömer de bizim gibi birisi imiş!.." Feteemmel!.
Arkadaş..! Şu Müşevveş Eserlerim İle Büyük Bir Şeyin Etrafını Kazıyorum. Amma Bilmiyorum keşfedebildim mi..?
Veyahut Sonra İnkişaf Edecektir.
Keşfine Yol Açıp Gösteriyorum
--Bediüzzaman Said Nursi Hz.--
Hem istikbal, yani vefatından sonra onun haber verdiği hâdiseler pek çoktur ve çok nevileri var.
Birisi, Âl-i Beytine ve ashâbına ve fütuhât-ı İslâmiyeye ait ihbarat-ı gaybiyesidir ki, Zülfikar'da Mu'cizat-ı Ahmediye (A.S.M.) kısmında nakl-i sahih ile seksen vâkıânın aynen haber verdiği gibi çıkması, meselâ Hz.
Osman (R.A.) mushaf okurken, Hz.
Hüseyin (R.A.) Taff'da yani Kerbelâ'da şehid edilmeleri ve Şam ve İran ve İstanbul'un fetihleri ve Abbasî Devleti'nin zuhuru ve Cengiz ve Hülâgu onu mağlub ve mahvetmesi gibi seksen ihbâr-ı gaybî mu'cizatı nakl-i sahih ile ve târih ve siyer kitablarına istinâden tafsilen yazması gibi, ihbâr-ı gaybînin sair nevileriyle ve Muhammed'in (A.S.M.) hakkaniyetine delâlet eden pekçok vâkıât-ı istikbâliye ile zamân-ı istikbal dahi kuvvetli ve küllî bir surette risâlet-i Muhammediyeye (A.S.M.) ve sâdıkıyetine şehâdet eder demektir.
.. Resûl-i Kibriya Efendimizin, Hz. Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin evinde kaldığı sıradaydı.
Hz. Ebû Eyyûb, Nebîyy-i Muhterem Efendimizle Hz. Ebû Bekir es-Sıddık'a kâfi gelecek iki kişilik yemek yapıp getirmişti.
Peygamber Efendimiz, ona, "Git, Ensâr'ın eşrafından bana otuz kişi çağır!" diye emretti.
Hz. Ebû Eyyûb emri yerine