Çanakkale’ye dair
“Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.”
Mehmet Âkif Ersoy
Sayfa 50Kitabı okudu
Bir gece vakti, ıssız ve sessiz bir şehir, ışıklar altında gafilce kendinden geçenler ya da yatakta ölü gibi yatanlar arasından dirilerek geceye nurlu bir nokta koyanlar ve rabbinin kabul saatine hürmet edenler ve dost ile daha gönülden ve nafile ama gönül ve ruh dünyası açısından elzem bir muhabbeti kovalayanlar, hakikat erleri, geceden ders alanlar ve gecelerini baki bir sohbetle ebede gönderenler, onlar gece erleri ve bedrin aslanları gibi nefisle cihat erleri; rahata, tembelliğe meydan okuyanlar ve uzun yolun tedarikli ve nurlu yolcularıdırlar. Gecenin sessizliğinde rabbini dinlemek, kendini ve vicdanını dinlemek, evrenin kara sayfası üzerinde yazılan nurlu ve aydınlık ayetleri temaşa etme fırsatı, gece ulkesinin ayakta ve yatan ölüleri arasından yukarı doğru kayan bir yıldız gibi geceye ve ruha bir iz bırakmak, rahmani dakikalar ve ruhani vakitler geçirmek, kendine gelmek, dünyaya niye geldiğini bilmek, gecede üstüne çıktığı refrefi ile miraca yükselmek cenneti gormek, cennet için yaşamak, ahiret adamı olmak, görduğu cennete insanları davet etme sünneti ile yaşamak, herkesi ama herkesi sonsuz saadete davet etmek ve davet etmek için geceden şar; olmak demektir, gece adamı olmak ve gececi olmak.
Sayfa 75Kitabı okudu
Çanakkale tam da Mehmet Akif’in söylediği gibiydi: “Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.”
Sayfa 50 - Kronik Yayınları / I. Baskı / Ekim 2023, İstanbulKitabı okudu
Çanakkale tam da Mehmet Âkif’in söylediği gibi de: “Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi” yazmıştı. Cesurca ve sapkın bir ifade. Süleyman Nazif’in “Allah’ın şairleri de vardır” diyerek Âkif’in yüceltmesine neden olan mısra budur. Akif, oraya gitmişti, biliyordu. Savaşı gören, gözleyen samimi bir mümin, donanımlı bir Müslüman idi.
Sayfa 50
****
“ Ancak şurası bir gerçek: Çanakkale tam da Mehmed Akif’in söylediği gibiydi: “ Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi “ yazmıştı. “
****
Sayfa 50Kitabı okudu
Bedrin aslanları ve onlarla birlikte, aynı zamanda Çanakkale şehitleri. Bunlar öylesine üstün insanlardır ki, o insanların maden olarak kıymetlerinin sarf edilmesi, yani bir şekilde bozdurularak kullanılması bizi halen yaşatıyor.
Sayfa 40Kitabı okudu
