Biz ne ara böyle yorulduk?
Komşu çocuğu gibi, kendi evinde uslu oturup, bize gelince, hayatımızı dağıtıp gidenlerin arkasını toplarken mi?
Gönlünde yer olmayanların kalbinde, arka saflarda sıkılıp, ayakta yol alırken mi?
Eceliyle ölmüş olamaz dediğimiz hayallerimiz için otopsi talep ederken mi?
Kahvenin bile ikisinin bir arada olmasına gıpta edip, yalnızlıktan şikayet ederken mi?