Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

albertus

"yazış biçimin," dedi, " öyle çiğ ki. Balyoz gibi, ama mizah ve duygu var..." "öyle," dedim.
Reklam
"Acını hafifletmek istiyorum. Bu yüzden geldim, aptalca olabilir, ama başkalarına acı çektirmenin doğru olduğuna inanmıyorum..."
Aşık olmadığıma, dünyayla iyi geçinmediğime sevindim. aşık insanlar genellikle asabi, tehlikeli olurlar. perspektif duygularını kaybederler. mizah duygularını kaybederler. sinirli, can sıkıcı psikopatlara dönüşürler. katil bile olurlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... yapacak işleri yoktu, güneşin altında tembellik edip kendilerinden memnun görünmekten başka.
Dee Dee birer içki daha söyledi. "neden insanlara daha düzeyli davranmıyorsun?" diye sordu. "Korku" dedim.
?
Reklam
ama benim için iyi olanla ilgilenmiyordum. kendimi nasıl hissetiğimle ve kötü hissettiğimde buna son vermekle ilgileniyordum. tekrar iyi hissetmekle.
"din, insanın çare bulamadığı ve kendisine içten gelerek mucizevi bir biçimde yardım edebilen, bir aczin ifadesidir..."
düşüncenin radikalliği, şimdiki zamanın köklerini ne kadar derinden yakaladığında bağlıdır.
Örneğin Ernst Jünger'in İçsel Yaşantı Olarak Mücadele adlı eserinde, şöyle yazıyor: "Ataların sonsuz silsilesi, onun peşi sıra yerde sürüklenmekte. Bin tane bağ ve görünmez ip, yakalayıp bağlamış onu, balta girmemiş ormanın bataklığının kök dokusuna ki bu ormanın mayalı sıcaklığında kendi ezeli tohumu vücut bulmuş. Gerçi dürtülerin vahşeti, acımasızlığı ve gözleri alan rengi, toplumun ani istek ve hazlarının dizginlendiği binlerce yılda, pürüzsüzleşmiş, yontulmuş ve frenlenmiş, giderek artan incelik, onu durulamış ve ona asalet vermiş. Ama hala varlığının temelinde hayvansal olan özelliği uyumakta. İçinde hâlâ çok fazla hayvansallık var. [...] Alışkanlık ve hoşa giden biçimler kisvesine bürünen hayvansallık. Ancak hayatın dalgalı virajı ilkel insanın kırmızı çizgisine döndüğünde, maske düşer. Her zamanki gibi çıplak olarak ortaya fırlar, o, yani ezeli insan, yani mağara insanı. Bağlarından kurtulmuş dürtülerinin bütün dizginsizliğini sergileyerek. [...] Bu mücadelede zayıf olan yerde kalır, oysa galip, silahını daha da sıkı kavrar, öldürdüğü insanın üzerinden atlayarak, hayatın daha da derin kısımlarına, mücadelenin daha da derin bölgelerine doğru ilerler."
Sayfa 12
"yaşlı bir kadın sorumlu bu dinletilerden. içki içtiğini bilse altına eder. iyi bir insan ama şiirin günbatımlarından ve güvercin uçuşundan ibaret olduğunu sanıyor."
Reklam
... Şiir okumaya başladı. Kendi şiirleri. Berbattılar. Peter onu durdurmaya çalıştı. "Hayır! Hayır! Kafiyeli şiir okunmaz Chinaski'nin evinde!" "Bırak, okusun, Peter!"
(Ha kavgada ha aşkta Bu gök bomboş ha kavgada ha aşkta)
Göğe baktım yerli yerinde Haydutlar dalavereciler yerli yerinde Vurguncular hayınlar vurdumduymazlar öyle İyi dedim içim rahatladı Düzen bozulmamış dedim sevindim Tenhaca bir bölgelerinden şehre girdim (Ben herkese varım Başka türlü olmuyor inanmayın)
Büyük Ev Ablukada
(Ekmek vardı tereyağı vardı utanılacak bir şey yoktu Bir şey daha yoktu ama kavrıyamıyordum)
sonuç için giriş
Bizim mavi giyimlerle güneşlendiğimiz yerde Dişlerimizin arasında bir çöple güneşlendiğimiz yerde Ne insan tükenir ne gökyüzü Bir çift al beygirin çektiği bir kupa geçtiğinde Ya da yaseminler satılan bir köşebaşında akşamüzeri Yoğun duygularla evrenle karşı karşıya Kan çirkin değil
2.322 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.