Sen aşkın ne olduğunu bilir misin adaşım, sen hiç sevdin mi?
Çoook desene! Sevgilin güzel miydi bari? Belki de seni seviyordu... Ve onu herhalde çok kucakladın... Geceleri buluşur ve öperdin değil mi? Bir kadını öpmek hoş şeydir, hele adam genç olursa..
Yahut sevgilin seni sevmiyordu... O zaman ne yaptın? Geceleri ağladın mı?.. Ona sararmış yüzünü göstermek için geçeceği yolda bekledin, ona uzun ve acındırıcı mektuplar yazdın değil mi?..
Sayfa 14 - YKY (Nisan 2018)Kitabı okudu
Ve sen bekledin her şeye rağmen, her pisliğe rağmen, uzun zaman
"Fakat beklemek lazım... Uzun zaman!"
Sayfa 255Kitabı okudu
Hüsn ü Aşk
"Neden bu vakte kadar bekledin, zavallı?" deme;
Şikâyet etme, sakın boş geçen zamânından.
Sayfa 69Kitabı okudu
:D
“Ne sen bekledin, ne de ben koştum. Yerimizde saydık desene.
Zeka yaşımız sıfır.
Geri zekalı bile değiliz.
Doğuştan.
Hiç mi umut yok?
Yok”
Sayfa 102Kitabı okudu
“Sen şiirin ve yazının yığılarak ilerlediği ve durduğu yerde bekledin. Her şey hazırlanınca sofraya gelen sonradan görmeler gibi vaktini kendi tümsek aynana eğilmeye harcadın. O yüzden seni tanımıyorum.”
Sayfa 13 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
...Bütün hayatın boyunca çok çalıştın, her şeyi çocukların,
özellikle de benim için feda ettin, ben ise bunun sonucunda “günümü gün ederek”
yaşadım, istediğimi öğrenmek konusunda sınırsız özgürlüğe sahip oldum, açlık kaygısı,
daha doğrusu herhangi bir kaygı duymam için hiçbir nedenim olmadı; sense bunun
karşılığında bir minnettarlık beklemedin, “çocukların minnettarlığını” bilirsin, ama en
azından herhangi bir yakınlık, bir duygudaşlık işareti bekledin; oysa ben eskiden beri
senden saklanıp odama, kitaplara, çılgın arkadaşlara, aşırı fikirlere sığındım; seninle asla
açık konuşmadım...
