Yahut sevgilin seni sevmiyordu... O zaman ne yaptın? Geceleri ağladın mı?.. Ona sararmış yüzünü göstermek için geçeceği yolda bekledin, ona uzun ve acındırıcı mektuplar yazdın değil mi?..
Sayfa 4
Peki ne zaman yaşamaya çalıştın, neyi bekledin?
Sayfa 235
Reklam
“Unutma Ki Sen uykusuzluk nedir bilir misin Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı Gözlerini tavana dikip Düşündüğün oldu mu bütün gece Ve bütün bir gün Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç
Sayfa 110Kitabı okudu
... Sonra birden "Hey kalkın baylar, yattığınız yerden! Ah, faydasız! O zaman güneşe kızmalı, seni lanet güneş! Neden daha önce yapdırmadın şu yağmuru? Ey, seni kokuşmuş pis ağaç! Neden bu günü, bu saati bekledin meyve vermek için? Hey, siz akbabalar! Yemeyin artık o cesetleri, belki birazdan canlanacaklar. " Gözlerinden süzülen yaşlara engel olamıyor, çıldırmış gibi bağırıyordu. Bir yandan da ellerinden toprağa süzülen kanı izliyordu... " Gördün mü, ne güneş takıyor beni ne de ağaç! Onlar takmadığı gibi cesetlerde doğrulmuyor yattıkları yerden..." artık yere kapanmış, dizini kanatan küçük bir çocuk gibi hüngür hüngür ağlıyordu. (merhametin doğurduğu cinayetler bölümünden)
"Duraklarda hep kendini bekledin, herkesin indiği otobüslere bindin usulca."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.