176 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Merhaba arkadaşlar sizlerle bilim kurgu adına keyifle okunacak bir seri ile geldim. #hasatbaşlangıç kitabı ile başlayan ve ikinci kitap olan #hasatuyanış ı okudum. Bağımsız okunduğu söylense de ilk kitabı okumayınca bir şeyler eksik kalıyor ister istemez. Yazardan ilk defa okuma yaptım akıcı bir kalemi var. Kitap başta biraz durağan gitsede sonradan açılıyor. Bilim kurgu kitaplarını seviyorsanız tavsiye ederim. Zaman yolculuklarının, taht kavgalarının, gezegenlerin ve kişisel hırsların kurban olduğu hayatların, insanların anlatıldığı merak ettiren bir kitap. Alper, Musti, Hasan ve Fatih imparotiçenin hain planları ve imparatorun ölümü üzerine suçlu ilan edilince gezegenden kaçmak zorunda kaldılar. Sinsice planları işlerken unuttuğu bir şey vardı zaman yolculuğu ile gerçekler ortaya çıkabilirdi ama nasıl. Gelecek ve geçmiş arasında gelip giderken birşeyleri değiştiriyorlar fakat bazı sonuçlar değişmiyor. Kadaş'ın tahta geçip tüm evrene hakim olmaya çalışması, imparatoriçenin yardımları ile olsada bir şeyleri değiştirmek için fedakarlık yapmaları gerekmekteydi. Neler yaptıklarını okumak için üçüncü kitabı beklemek zorundayız. İmparatorluğun acımasız olduğunu biliyorduk ancak bu kadarını asla tahmin edemezdik. Ayrıca en uygun zamanı beklemeli, olabilecek tüm olumsuzlukları en aza indirecek anı seçmeliydik.
Hasat - Uyanış
Hasat - UyanışSerdar Özbey · Parana Yayınları · 20244 okunma
74 syf.
·
Not rated
Gregor ailenin tüm yükünü yüklenmiş fedakar bir gençtir. Onlar için endişelenen ve fedakarlıktan kaçınmayan... Bir sabah böcek olarak uyanır ve olay başlar. Kafka metaforlar üzerine ürettiği eserini bizlere akıcı bir dil ile sunmuştur. Gregor böcek olmadan öncede böcek gibi yasamaktadir. Sabah erken kalkıp işe gidip akşam gelip yatması. Odasından semtin belli noktasını incelemesi. Böcek olduktan sonrada bu fazla değişmemiştir. Yazar burada özgürlük sınırlarımızı hayatta olduğumuz yeri ve önemi anlatmaktadır. Ne kadar özgürüz. Sokaktayiz ama özgür müyüz? Böcek olarak yaşadıktan sonra... Büyük fedakarlık yapan Gregor böcek olduktan sonra ailesi tarafından dışlanır. İnsanlar diğer kimseleri işe yaramaz olunca kolayca silip atabilirler. Bir diğer husus ise kız kardeşine olan bağlılığı fedakarlığı böcek olmasına rağmen devam etmektedir onun için çırpınmaya ona dair bir takım hayaller içindedir. Oysaki o aksini düşünmekte ve ona ait olan odada bile özgürlüğünü elinden almaya çalışmaktadır. Burada çatışmada söz konusudur. Ailenin bu durum karşısında ne yapacakları ondan kurtulmalı mi yoksa iyilesecegini mi beklemeli? Roman bazı noktalarda okuyucuya bırakılmıştır. Aile bu durumun neden kaynaklandığını sorgulamıyor. Onu anlamaya tedavi etmeye çalışmıyor. Kafka babasıyla sorunları olan adamdı. Burada babası tarafından sırtına atılan bir elma var. Bu elma uzun süre orada sırtında duruyor. Bu babasının ona yüklediği yükleri ve sırtında taşıdığı acıyı sembolize ediyor.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222.7k okunma
Reklam
70 syf.
10/10 puan verdi
“Yaşam henüz çekici gelmeye devam ediyordu.”
Korkunun öldürücü yalnızlığı ile kısa zamanda psikolojik şiddetin rûhunu büsbütün sarmasına maruz kalan burjuva bir kadının hikayesi anlatılıyor: Hayatımızın en savunmasız zamanlarında istemsizce hatalar yapabiliyoruz. Basit bi uyarı bizi kendimize döndürmeye yetiyor. Kendimize döndükten sonra, bu hataları bilinçsizce yapan benliğimizi yadırgıyoruz. Hüküm giydiriyoruz; zaten vicdanı ile savaş içerisinde olan şuanki kendimize. Peki zaten cezasını çekmedi mi vicdanı ile savaşarak? Ayrı bir ceza verilmesi haksızlık olmayacak mı? Eski benliğimiz gitti ve yeni benliğimiz ile devam ediyorsak yaşamaya, yine de hüküm giymeyi beklemeli miyiz? Yoksa geçmişin izlerini yok ederek, sadece vicdanımızla mı savaşmalıyız? Hangisi daha kolay; hüküm giymek mi? Hatanı saklayıp ne ceza çekeceğini bilmeden beklemek mi? Kitabı okurken kendimizi bu sorulara cevap arıyorken ve belki de şimdiye kadar korkunun, hiç duyumsamadığımız zorbalığına şahitlik ederken bulabiliriz. “Korku cezadan daha kötüdür çünkü ceza bellidir ve ağır ya da hafif, her zaman o korkunç bilinmezlikten, o dehşet verici sonsuzluktan daha iyidir.”
Korku
Korku
“Zamanın çoktan kefaretini ödediği bir hata için insan gerçekten cezalandırılabilir miydi?”
Korku
Korku
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102.9k okunma
1056 syf.
·
Not rated
Teşekkür...
"Dostum beklemeli ve umut etmeli" bu söz bence her şeyi anlatıyor... Bu söz bana o kadar çok ilham verdi ki, beklemenin ve umut etmemin ne kadar önemli olduğunu anlatmak gerçekten çok büyük bir başarı. Teşekkürler "Alexandre Dumas"
Monte Cristo Kontu
Monte Cristo KontuAlexandre Dumas · İthaki Yayınları · 201025.8k okunma
336 syf.
·
Not rated
Herkes yazar olabilir mi , bu bir yetenek mi? Yazar olmak için eğitimlere katılmak, yaratıcı yazar atölyelerinde eğitim almak işe yarar mı? Bir anda bir ilham gelmesi ile mi yazılır yoksa hayat içinde zaman zaman tanık olduğumuz kişi ve olaylar mı etkiler yazdıklarımızı?Bu soruları çok daha fazla uzatabilirim aslında. Yakın zamanda da yaratıcı
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024290 okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
Yine gözlerim yaşlı, içim buruk, boğazım yumru... Yazarın izlediği tiyatro oyununu, oyunun yazarından izin alarak kitap haline getirmesiyle bizlerle buluşan muhteşem duygu yüklü bir kitaptı. Şöyle bir düşünün Geçmişe gidebilseydiniz ama yalnızca kahveniz soğuyana kadar orada kalabilseydiniz kiminle buluşup, ne yapardınız? (Benim cevabım çok basit... Melek oğlum Burak'ımla buluşup hiç ayrılmayacak gibi sarılır, doya doya öper koklardım) Tokyo'nun ara sokaklarında küçücük bir kafe düşünün. Sadece üç masa var. Ve o masalardan birinde yer alan özel bir sandalye var. Ve kafe bu sayede efsaneleşmiş. Eğer bu sandalyeye oturabilirseniz seçtiğiniz bir zaman dilimine gidebiliyorsunuz. Tabii bu o kadar kolay değildi, belli kurallar vardı... 1- Sadece kafeyi ziyaret eden kişilerle buluşabiliyordunuz. 2- Ne yaparsanız yapın şimdiki zamanı değiştiremiyordunuz. 3- Kafeye girdiğinizde bir müşterinin orada oturuyor olması gerekiyordu. Oturmak için onun kalkmasını beklemeli, oturduktan sonra yerinizden kalkmamalıydınız. Geçmişteki süreniz, kahveniz fincana doldurulduğu anda başlıyordu ve kahve soğuyunca sona eriyordu. Başka kurallar da olduğu söyleniyordu. Tüm bunların doğru olup olmadığı bilinmemesine rağmen insanlar söylentileri duyduktan sonra kafayı ziyaret etmeye başladı. Peki, ya siz, bu şartlar altında geçmişe yolculuk yapmayı ister miydiniz? Dört duygu dolu ziyaret bizleri bekliyor ve duygu dolu anlar yaşatıyor. Okumadıysanız kesinlikle okuyun ve okutun gönülden tavsiyemdir.
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215.5k okunma
Reklam
432 syf.
·
Not rated
Bir serinin ikinci kitabıyla herkese merhaba! Hiçbir beklentim olmadan başladığım seri resmen beni ilk kitapta ters köşeye sokmuştu. Hatırlarsanız bizim lanetli 17 numaralı koltukla başlamıştı her şey. Bu bir kurmaca mıydı? Asrın'ın düzenlediği şahane işleyen bir oyun mu? Biz ilk kitapta Defne'nin şok üstüne şok gelişmeler yaşadığını sayfa sayfa gördük. Meğersem Defne için karanlık kavramı emekleme süreciymiş. Yazar bu kitabın ilkine nazaran daha mistik bir hâl alacağı konusunda kesinlikle ikna ediyor. Defne'nin her şeyin hatta kendi ailesinin bile yalanlar üstüne inşa edilmiş bir yaşam olduğunu anlaması uzun sürmüyor. Hem Defne'nin hem de Asrın'ın kayıpları kalbimizin üstündeki vicdan örtüsünü biraz titretiyor. Ama asıl oyunu yazarımız bana göre sona saklamış. Defne için tehlike çanları çalacak ve başrolü olduğu piyes artık bir okurların huzuruna sunulacaktır. Ne anlatıyorsun sen Aslı diyen arkadaşlarıma itafen; okumanızı ısrarla tavsiye ediyorum. Hak verirsiniz ki serilerin devam kitaplarını anlatmak güç. Ufak bir uyarı yapmalıyım; seride bazı sahneler -bu kitap için ayrıca- tetikleyici unsurlara yer verirken, hassas olabilinecek olayları içinde barındırıyor. Yaşı ufak olan okuyucular okumak için biraz beklemeli bana kalırsa. Serinin devamı için hangimiz heyecanlı değiliz? Üçüncü kitap umuyorum en kısa sürede bizlerle buluşur. #17numarapiyes #fatmaşamata #artemismilenyum
17 Numara - Piyes
17 Numara - PiyesFatma Şamata · Artemis Yayınları · 2023320 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
Alan Sen’sin veren Sen’sin, kılan Sen Ne verdinse odur dahi nemiz var Hakikat üzere anlayıp bilen Sen Ne verdinse odur dahi nemiz var … İstanbul’da iken bilgim yok imiş, şimdi İstanbul yok yavaş yavaş bilgileniyorum.. Aziz Mahmud Hüdai… Allah dostlarının yeri apayrı, diğer aleme göçtükten sonra bile maneviyatlarıyla kol kanat gerebilenler, Hak dostları.. Üsküdar bir semtten fazlası ise içinde barındırdıkları hazineler sebebiyledir bunu bir kez daha anladım.. Yazarın okuduğum ikinci romanı.. Yazılış tarzı olarak roman içinde roman gibi. Akıcı, etkileyici, öğretici.. Bir kitaptan ne bekler insan? Ne beklemeli? Bu sorulara fazlasıyla cevap verebilen “evet tam olarak bu” diyebileceğiniz bir kitap. Yazarın kalemine sağlık… Hak dostlarını sevdiren, Hak’kı sevdirmiştir. Muvaffak olsun..
Ene 'Sus Ey Nefsim'
Ene 'Sus Ey Nefsim'Fatih Duman · Nesil Yayınları · 20225.4k okunma
272 syf.
·
Not rated
Kitabı beğendim hâlâ da etkisi geçerli okumanızı tavsiye ederim. Kitap üniversite de tanışan Türk kızı ile Kürt çocuğunun aşkını anlatıyor. Türk Kürt çakışması varla yok arası . Kürt bir ailenin türk bir kızı ya da oğlanı kabul ettiği ama Türk bir ailenin öyle değil. Genel olarak aşk döneminde ya da ayrılık sonrası dönemde yaşanılan duygu ve düşünceleri anlatıyor. Olay örgüsüne gelirsem eğer; çocuk kızı ilk kafede görüp beğeniyor ama kız fatketmiyor. Ege üniversitesi nde okuyo her ikisi okulda bir etkinlik yapılıyor kiz çocuğu orada görüyor. İkisi de birbirini çok seviyor. Sevgili oluyorlar durum kız istemeye kadar gidiyor.... İsteme gününden sonra olaylar karışıyor. Kitapta şunu söylüyorlar beklemeli mi unutmalı mı??? Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Spoi vermeden anca bu kadar anlatabildim
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,712 okunma
629 syf.
·
Not rated
#incememed3 /54/ #yaşarkemal @yapikrediyayinlari #deryaninkutuphanesinden   "Sahi bre Ali, yaşamamız, ölmekten bu kadar korktuğumuz, yaşamak ne işe yarıyor? Uğruna bu kadar alçaldığımız, zulmettiğimiz, haram yediğimiz, insan öldürdüğümüz yaşamak ne işe yarıyor? Sonunda işte böyle küçücük bir mezarlığı dolduruyoruz." "İnsan
İnce Memed 3
İnce Memed 3Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202319.4k okunma
Reklam
136 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Yıldızlı Gece, Ayçiçekleri, Çiçek Açan Badem Ağacı gibi tabloların ressamıVincent Van Gogh‘un adını duymayan kalmamıştır belki de günümüzde. Kendi tarzı ve kullandığı renklerle kalbimizde taht kuran 1853 doğumlu ressam, ne yazık ki yaşadığı dönemde anlaşılamamış. Başka birçok sanat/edebiyat insanı gibi kıymeti öldükten sonra anlaşılmış. Hal böyle
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Remzi Kitabevi · 20186.2k okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Çok hoş bir kitap hiç pes etmeden vazgeçmeden yıllarca süren bir aşk.. Hem çok değerli hem de bir o kadar değersiz.. Bazen bir şeyleri akışına bırakmalı zorlamamalı bizim olanın bize gelmesini kendiliğinden bize ait olmasını beklemeli. Gatsby bunu yapamadı.. Daisy'i yıllarca sevdi onu görebilmek için gelir diye evinde partiler düzenledi ama başaramadı. Çünkü bazen sadece bırakmak gerek
Muhteşem Gatsby
Muhteşem GatsbyF. Scott Fitzgerald · Kapra Yayıncılık · 202020.9k okunma
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.