"İnsanların özündeki iyilik tarafına yöneldiğimizde, ilk bakışta bir çok gözün fark etmediği ne çok hayırlar görürüz!..
Ben bunu denedim. Bir çok kişi üzerinde denedim..
Hatta ilk bakışta çirkef veya bilinçten yoksun gibi görünen nice insanı bu açıdan tecrübe ettim..Hatalarına, ahmaklıklarına azıcık şefkatle yaklaşmak, onlara karşı biraz sevgi ama gerçek sevgi, biraz ilgi göstermek, sıkıntılarını samimiyetle paylaşmaya çalışmak...
İçlerindeki hayır kaynağının nasıl açıldığını, kendinden sunduğun azıcık samimiyete mukabil bütün sevgilerini, güvenlerini nasıl bir içtenlikle sunduklarını görürsün. Doğrulukla, içtenlikle, ihlasla verdiğini karşılıksız bırakmazlar. Kötülük, kimi zaman düşündüğümüz boyutta insanların içinde köklü, kalıcı bir olgu değildir. Kötülük, hayatta kalma mücadelesi verirken insanların, arkasında iyiliklerini gizledikleri sertçe bir kabuktan öte bir şey değildir. Kendilerini güvende hissettikleri, karşılarındakine güvendikleri zaman, iştah çekici o tatlı meyveyi örten sert kabuk kırılıverir. Bu tatlı meyve, insanlara güven veren, sevgisinin içtenliğine güvenmelerini sağlayan, mücadelelerini ve acılarını gerçek bir şefkatle dikkate alan, hatalarına ve hatta ahmaklıklarına hoş görüyle yaklaşan kimselere açılır. İlk bakışta biraz geniş yüreklilik, bütün bunların gerçekleşmesinin en güçlü garantisidir. Beklentilerin ötesinde sonuçlar almak işten bile değil.. Ben bunu denedim. Kendim denedim...
Düşlerin, vehimlerin gerçek dışı boşluğunda kanatlanıp uçuşan soyut kelimeler olarak söylemiyorum...
*Seyyid Kutub*