Şiir, Otorite ve Telif Hakkı Sanat Bağımsızlığı İlişkisi
Sanat, insanın tabii ihtiyaçları karşılandıktan sonra yakından ilgilenebileceği bir alandır. Bu yüzdenelir ki te'lif ücreti dediğimiz ve ancak yakın dönemlerde kısmen uygulamaya konabilen hakedişler gündeme gelinceye kadar sanat ve sanatçılar ancak toplumun varlıklı kesimlerinin çevresinde tutunabilmişlerdir.
Yazdıkları eserler karşılığı sanatçılara verilen ödüle "câize" adı veriliyordu. Hz. Peygamber (s.a.v), kendisini öven Ka'b b. Züheyr'e karşılık olarak hırkasını hediye ettiği için de bu işlem, yani yazılan esere bir karşılık beklemek ya da vermek sünnet sayılmıştır. Bir başka ifade ile câize, bu alakadan dolayı bütün Müslüman toplumlarında sanatının töresi, yasası olmuştur.
Bu işlemin sanatın doğasını bozduğunu, onu soysuzlaştırdığını düşünmek doğru değildir. Bu uygulamayı günümüzele spora sağlanan destek gibi düşünelim. Niye özel şirketler ya da bazı kurumlar çok büyük masraflar yaparak spor klüpleri kuruyorlar. Bu uygulama spor için bir destek midir, yok sa köstek mi? Üstelik bu alaka Ortaçağ boyunca hem doğuda hem de batıda benzer bir yaklaşım sergiler. Rönesans sınrası batıda bunun "mesen" kişiler adını aldı iğını biliyoruz. Doğu dünyası ise bunu "marifet iltifata tabi'dir" gibi hikemî bir sözle ifade etmiştir.
Beklemek,
Dilim dilim geçerken zaman gözünün önünden
Jiletleyesin gelir kendini bir ah demeden
Hafakan mıdır, buhran mı orasını bilmem ben
Beklemek, bir sigara yakıp çektiğin sıkıntıdan ölürken
Bugünün hayat şartları içinde bir tek fert için olduğu gibi, bir millet için de güç ve yeteneğini fiilî eserlerle gösterip ispatlamadıkça kendisine değer verilmesini ve saygı gösterilmesini beklemek boşunadır. Güç ve yetenekten yoksun olanlara değer verilmez. İnsanlık, adalet ve mertliğin gereklerinin yerine getirilmesini, bütün bu vasıflara sahip olduğunu gösterenler isteyebilir.
"İnsanların neler yapıp neler yapmayacağı önceden hiç belli olmaz, beklemek,
zamana zaman tanımak gerekir,
her şeye egemen olan zamandır,
zaman kumar masasında karşımızda
oturan öteki kumarbazdır ve bütün
kartlar onun elindedir.
Bizler ancak yaşam karşılığında o
masadan bir şeyler kazanırız,
kendi yaşamımız karşılığında."