İsraf olmasın diye sofradaki ekmek kırıntılarını toplayıp yiyen bir nesilden, gittiği açık büfe kahvaltıda yediğinin üç mislini çöpe atıp israf eden bir nesle savrulduk. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" hadisi ile büyüyen bir nesilden , komşusu açken yediği yemeği sosyal medyada paylaşan, hatta o yemeğin hesap fişini bile paylaşan bir görgüsüzlüğe savrulduk. Misafir geldiğinde, edebinden çayı bile kapının arkasından uzatan annelerimiz vardı bizim. Şimdi ise sokakta, düğünde kadın erkek beraber halay çeken bir nesle savrulduk. 15-20 yaşlarındaki gençlere 'kız arkadaşın var mı?' dediğimiz bir ahlaksızlığa savrulduk. İnsanın nikahlı eşi olur onunla gözünü açar onunla gözünü kapatır.Müslüman'a yakışan budur... Bu anlayıştan Milyonların izlediği kimin kimi aldattığı belli olmayan o dizilerin peşine düştük. Aldatma ahlaksızlığını, zinayı normal görür olduk. 50-60 yaşında ihramını başına geçirip sokağa çıkan annelerimizden, üstünde elbise olmayan bir nesle savrulduk. Gerekirse sadece bir lokma olsun ama helal olsun anlayışından; helal olsun, haram olsun yeter ki benim olsun anlayışına savrulduk. Yalanı, torpil'i, israfı normal görür olduk. Bütün bunları yaptıktan sonra da diyoruz ki: Neden başımıza bu kadar bela geliyor?
Eğer aklımıza başımızı almazsak başımıza öyle büyük bir bela gelir ki "keşke toprak olsaydık" deriz .Rabbim aklımızı başımıza almayı nasip etsin .Rabbim hepimizi muhafaza etsin.