Tıpkı 'Karhozat'taki gibi, dışarıda neredeyse sürekli yağmur yağar. Yağmur yağmadığında ise çok güçlü bir rüzgâr vardır. Bunlar Tarr'ın bundan sonraki sinema kariyerindeki meteorolojik değişmezler olarak kalacaktır. Bu dönemdeki filmlerinin hepsi çıplak ağaçlar, gri gökler, karsız yalnızca rüzgâr ve soğuk yağmurla güzden ilkbahara kadar süren yılın en ıssız ve tatsız döneminde kurulur.* * Bu gerçek Tarr filmlerinin yapımı konusunu daha karmaşıklaştırır. 1987'den başlayarak filmlerini yalnızca Kasım ve Mart ayları arasındaki dönemlerde çekti. Filmlerinin dış çekimleri sadece güneşsiz ve karsız günlerde çekilebilirdi. Bir sebeple Tarr çekimini ağaçlar tomurcuklanmadan, hava düzelmeden tamamlayamadıysa çekimi sürdürmek için bir sekiz ay daha beklemesi gerekirdi. Örneğin 'Torino Atı'nın yapımı Kasım 2008'de başlamalı ve iki aydan fazla uzamamalıydı ki tüm film 2009 yazında hazır olsun. Ama setin kurulması ta Şubat 2009'da bitirildi; çekim Mart'ta başlayabilirdi ama havalar "fazla iyiydi," böylece gerçek çekimler yedi ay sonra, Kasım 2009'da başlayabildi. Aralıktaki ağır kar yağışı yüzünden filmin yapımı durmak zorunda kalıp ancak Mart 2010'da toparlanabildi. Tek başına bu etmen Tarr filmlerinin yapımındaki bazı aşırı gecikmelerden sorumludur.
Sayfa 103 - Bölüm 4, Tarr Biçeminin Evrimi, Ortam.Kitabı okudu