Belgin

152 syf.
·
Not rated
ERASMUS- DELİLİĞE ÖVGÜ Thomas More’un dostu olan Erasmus, ona ithafen başlıyor eserine. Gülünç olmayana gülünçlük katmak, her beşeriyette deliliği arayıp bulmak amacıyla yazıyor. Bilinç akışı tekniğiyle kaleme alınan eser, çağının çok ilerisinde tespitler içeriyor. Deliliğin konuştuğu, öznel bir bakış açısıyla her tebaaya, her mesleğe ağır yergilerde bulunduğu sayfaları okurken sıklıkla günümüzle karşılaştırmalar yapıyoruz. Yazarın deyimiyle budalalığa övgüler yağdırıyor fakat tamamen budalaca değil. Çok akıllı bir deli konuşuyor gibi hissettiriyor. Deliliğin yüceltildiği, geri kalan her şeyin taşlandığı bir yergi kitabıdır Deliliğe Övgü. Yöneticiler ve eğitim ile ilgili yaptığı eleştiriler güncelliğini korumaya devam ediyor. Kesinlikle üzerine makaleler yazılması, incelemeler yapılması gereken bir eser. 16. yüzyıldan 21. yüzyıla insanın amacı, sorunu ve insanın kendisi çok da değişmemiş sanki…
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202111.7k okunma
Reklam
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
“Sevgili Arsız Ölüm” Hakkında
Adı bile değişen Akçalı köyünün insanları hem de insan gibi insanları, avuç içlerinizi kanatırcasına yakıyor canınızı. Atiye, Dirmit, Huvat, Seyit, Halit, Nuğber, Mahmut ve daha nice insan ruhunuzun bir noktasını çiğniyor. Birbirinden gerçek karakterler birbirinden büyülü hayatlarıyla rüyalarınıza giriyor. “Allah’ım n’olur bu gerçek olmasın!” dilekleriyle soluk soluğa çeviriyorsunuz sayfaları. “İnsan değişir.” dersleri ile çeşnili cümleler “İnsan değişmez.” sloganlarıyla bölünüyor. Yaşama tutunmak ya da kendini tutamak yapacak hayallerle geçen ömürler. Bilmemek salına binip bilinmezlik denizinde boğulmamaya çalışarak yaşayan insanların mucizesi. Ölüm kaç kere çalar bir insanın kapısını? Ölümü çağırmak mümkün mü? Azrail’e anlaşmak Atiye haricinde bir insana nasip oldu mu? Görünüşe göre ölümle aramız hiç iyi olmayacak. Kitabı kapattım ve bağırmak istedim: “Ey sevgili arsız ölüm, yüreğin tükensin!”
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187.2k okunma
148 syf.
9/10 puan verdi
Yaşlı Adam ve Deniz
Seksen dört gündür balık tutamayan balıkçı bir ihtiyarın inancını diri tutarak seksen beşinci günde denize açılmasıyla serüven başlar. Yaşlı adam yaşamını balıkçılıkla sürdürür ve senelerce bu işi yapar. Son zamanlarda üzerinde büyük bir şanssızlık vardır. Yanında çalışan küçük çocuk da seksen dördüncü günün sonunda üzülerek onun yanından ayrılır
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332.3k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
84 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Türk edebiyatında modern hikayeciliğin öncülerinden olan Samipşazade Sezai’nin sekiz öykülük kitabıdır. Öyküler, sıradan olayların yer aldığıancak anlatımıyla okuru kendine bağlayan etkileyici bir hal alır. Sezai, anlatıma çok fazla önem verir ve bunu eserlerinde örnek neticesinde çok net görüyoruz. Öykü kitabının önsözünde kendi üslubunu ve öykülerinin konularını nelerden aldığını açık dille belirtmiştir. Kitapta “Arlezyalı” adında bir çeviri öykü de yer alıyor. Tek solukta bitirebileceğiniz keyifli bir öykü kitabı. Öykü severlerin kesinlikle okuması gereken bir kitap diyebilirim. Öykülerin hepsi birbirinden güzel ve etkileyici olmakla birlikte en beğendiğim, “İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır” öyküsü oldu.
Küçük Şeyler
Küçük ŞeylerSamipaşazade Sezai · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201813.3k okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
Yazarın adı aslında Ömer’dir ve bu kitabında sekiz yaşına kadar olan anılarını anlatmıştır. Bu anılar Ömer büyüdükten sonra kaleme anılsa da sanki kalemi tutan hala sekiz yaşındaki o sevimli çocukmuşcasına bir anlatım hakimdir. 1800’lerin Osmanlısı ve o dönemin insanlarından anılar da kendini içtenlikle gösteriyor. Özellikle Ömer’in babasını ve babasının yaptığı saraçlık işini anlatırken ahiliğe değinmesi, okula başladığı zamanı anlatırken eğitim sistemine dalması, Ayasofya semtinde kayboluş macerasını söylerken o dönemin Ayasofya civarını okura adeta gezdirmesi gibi kısımlar okuru o dönemde yaşatıyor. Hem çok neşeli, sevgi dolu hem de çok hüzünlü bir çocukluk geçiren Ömer, bu anıları neden kaleme aldığı sorulursa şu cevabı veriyor: “Arzu ettim, yazdım. Diyelim ki bu da bir nevi çocukluktu.”
Ömer'in Çocukluğu
Ömer'in ÇocukluğuMuallim Naci · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196.1k okunma
Reklam
96 syf.
7/10 puan verdi
Küçük İskender’in kendine has geliştirdiği üslubu ile kaleme aldığı; deneme, masal, şiir türlerinin karışık şekilde kullanıldığı bir eser. Kitap, yazarın maddeler halinde yazdığı sorulara cevaplar vermesiyle her sene güncellenerek yazılan, bu şekilde basılması düşünülen ancak yazarın geçen sene vefat etmesiyle o maddeler açıklanmaya muhtaçken açıklanamaz olan bir yapıt. Okunması zor fakat keyifli bir eserdi. Özellikle yazarın kitabı yazarken amaçladığı şey olan “tüm değerlere meydan okuma” ilkesini başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini söyleyebilirim. Okuduğum ilk sürekli gelişen organik metindi.
Yirmi 5 April
Yirmi 5 AprilKüçük İskender · Can Yayınları · 2019178 okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 9 hours
1900’ler kadınlarının evlilik, aşk ve sevgi durumları karşısında farklı sahnelerdeki konumları mektuplar aracılığıyla anlatılıyor. Bir mektup romanı olan eserde, her mektubun bizlere farklı bir yaşam seyrettirdiğini söyleyebilirim. Bu mektuplarda; aşka, sevgiye, evliliğe ve kadına dair çeşitli felsefi tartışmalar da mevcut ki beni bu tartışmalar çok etkiledi. Bir başka dikkatimi çeken şey ise dönemin toplumunun kadınlara bakış açısı ve kadınların merkezinde olduğu toplumsal sorunlar günümüzle neredeyse aynı. Fatma Aliye bu sorunlara karşı çözümlerini mektupların satır aralarına gizlemiş. Bu çözümler, kadınların başarılı olabilmesinin yolu eğitim ve ekonomik özgürlüktür diyor. Çağına baş kaldıran cesur bir kadın ve inadıyla, direnişiyle biz kadınlara yol gösteren bir rehber.
Levayih-i Hayat
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,820 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 6 hours
Bir hikaye ortaya çıkarmak, bir Alaaddin bulup onun peşinden gitmektir aslında. Hasan Ali Toptaş inanılması güç, çetin ve lezzetli kalemiyle düşündeki Alaaddin'i, onun dünyasını; belirsizlikler, ihtimaller ve en önemlisi hayalin sınırsızlığı hatta sözcüklerin o sınırları daha da kaldırışıyla aradı. Bin Hüzünlü Haz, resmen bir hikaye oluşturuculuğu dersi verir nitelikte. O, sözcüklerine her şeyi sığdırıyor. O uçsuz bucaksız sözcüklere sığdırılacak birikimin, o birikimi anlatabilecek dil yetisinin bir arada bulunması hayran olunmayacak gibi değil. Yazarımızın okuması en zor, en çetin dilli romanı diyebilirim. Bu sebeple eğer daha önce HAT okumamış biriyseniz ilk romanınız Bin Hüzünlü Haz olmamalı, lakin bu kitabı okumadan bu dünyadan göçmemelisiniz. Her geçen gün değerinin daha fazla bilinmesi, daha çok okunması, daha çok tanınması için dua ettiğim bir kalem. İyi ki var, hep var olsun.
Bin Hüzünlü Haz
Bin Hüzünlü HazHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20194,470 okunma
412 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Her şey hakkında çok şey öğreten bir kitap. Öncelikle bana daha önce hiç düşünmediğim konular üzerine düşünmeyi ve farklı taraflardan bakmayı öğretti diyebilirim. Kitapta verilen her fikir bilime dayandırılıyor. Gayet inandırıcı açıklamalarla verilen ilginç, yaratıcı örnekler yazarın ortaya attığı savların inandırıcılığını artırıyor. Her kısmına
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936.6k okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kızılderili Reisi Seattle: “Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir.” Nitekim öyle olmadı mı? Çeşitli işkencelerle, iftiralarla yok edilen bir kültür ve ırk. Yapılan katliamlar ve soykırım.
Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
Kız Kulesi'ndeki KızılderiliSunay Akın · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20101,382 okunma
Reklam
118 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 40 days
BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk önce yazarın ölüm cezası hakkındaki eleştiri yazısı yer alıyor. Ardından kitap yayımlandıktan sonra gelen eleştiriler bir tiyatro metni şeklinde veriliyor. Son olarak ise idam mahkumunun dilinden onun son günlerini okuyoruz. Ana metne gelmeden önce bir savunma ve eleştiri okumak metne
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121.3k okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 18 days
''Yazmak Sanatların En Üstünüdür Biz Sümerliler İçin.'' Günümüzden 4000 yıl önce yaşamış bir Sümerli öğretmenin yaşam öyküsünü onunla birlikte Nippur’un sokaklarında yürüyüşe çıkıp kamışlarla kil tabletlere bu öyküyü birlikte yazıyormuş gibi bir okuma deneyimi gerçekleştirdim. En keyifli tarih okumalarımdan biriydi. Her bir sayfayı şaşırarak
Sumerli Ludingirra
Sumerli LudingirraMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 2019836 okunma
204 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
Herkesin okuması gereken gerçek bir klasik! Türk edebiyatının ilk felsefi ve gerçeküstü romanı… Yazarın kitabı sunuş sırasında söylediği şu sözler kitaba olan iştahımı sonsuz artırdı: “Bu kitabı hakikat arayışına aşina vicdanlar, sona dair bahisleri seven insanlar zevkle okuyabilir.” Raci isimli bir genç içindeki şüphe ejderhasını susturmak ve
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116.9k okunma
136 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 hours
İnsana varoluşunu sorgulatan, kendini tanımasına yardımcı olan bir eser. Aslında varoluştan bu yana sorulan bir sorudur “İnsan nedir?”. Bu sorunun cevabını günümüzde hâlâ tam olarak bilemiyoruz. Kitapta insan kavramı, ‘yaşlı bir adam’ ve ‘genç bir adam’ tarafından tartışılıyor. Bu tartışmalar -diyaloglar- kitabı oluşturan asıl unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Yaşlı adam; insanın bir makine olduğunu, insan davranışlarının ise duygusuzca, bencilce gerçekleşip bu makinenin ürünü olduğu görüşünü savunuyor. İnsan yaptığı her davranışta kendine olan faydasını düşünüp o davranışı gerçekleştirdiği görüşünde. Örneğin; insan iyilik yapar çünkü yapmazsa kendini suçlu hisseder. Bu suçluluk duygusunu hissetmemek için iyilik yapıyorlar gibi bir görüşe sahip yaşlı adam. Aynı zamanda daha da ileriye gidip insanı diğer hayvanlardan daha alçak görüyor. Genç adam ise yaşlı adamın görüşlerinin tam tersini savunuyor. O insanın çok değerleri bir varlık olduğu görüşünde. Kitabı çok sevdim. Bu sevgimin asıl nedeni, okura direkt karakterlerle birlikte sorgulamayı aşılıyor olması. İnsanın en önemli ve en belirgin özelliği sorgulayabilmesidir. Eğer sorgulamayı bırakırsak yaşlı adamın düşüncelerini haklı çıkarıp makineleşiriz. ALINTI: Genç adam: İnsanla diğer hayvanların ahlaken aynı seviyeye konulmasına izin veremem. Yaşlı adam: İnsanı o seviyeye çıkarmayacaktım ki zaten. Tavsiyemdir. Keyifli okumalar…
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Dedalus Kitap · 201815.2k okunma