Bir hikaye ortaya çıkarmak, bir Alaaddin bulup onun peşinden gitmektir aslında. Hasan Ali Toptaş inanılması güç, çetin ve lezzetli kalemiyle düşündeki Alaaddin'i, onun dünyasını; belirsizlikler, ihtimaller ve en önemlisi hayalin sınırsızlığı hatta sözcüklerin o sınırları daha da kaldırışıyla aradı. Bin Hüzünlü Haz, resmen bir hikaye oluşturuculuğu dersi verir nitelikte. O, sözcüklerine her şeyi sığdırıyor. O uçsuz bucaksız sözcüklere sığdırılacak birikimin, o birikimi anlatabilecek dil yetisinin bir arada bulunması hayran olunmayacak gibi değil. Yazarımızın okuması en zor, en çetin dilli romanı diyebilirim. Bu sebeple eğer daha önce HAT okumamış biriyseniz ilk romanınız Bin Hüzünlü Haz olmamalı, lakin bu kitabı okumadan bu dünyadan göçmemelisiniz. Her geçen gün değerinin daha fazla bilinmesi, daha çok okunması, daha çok tanınması için dua ettiğim bir kalem. İyi ki var, hep var olsun.