Belki bu da kâfiydi. Bir insana bir insan herhalde yeterdi.
“Her kim nefs-i emmâresine uyarsa, o zalim olur. Tövbe edip günahlarından vazgeçerse, bütün günahları affolur. Hak Teâlâ belki günahları kadar sevap verir. Nitekim Kur’an’da, ‘Allah onların günahlarını sevaba çevirir (tövbeleri sayesinde bütün günahlarını affeder)’ | Furkan, 70 buyurulmuştur.
Reklam
147 syf.
10/10 puan verdi
Sosyal Girişimcilik Örneği
Aslında bu incelemeyi daha önceden yazmıştım fakat aradan geçen zamanda ara ara kitabı tekrar gördükçe yakından biraz daha incelemek gereği duydum ve şunu fark ettim ki bizler içerisinde yaşadığımız bir çok konuyu ve kavramı yeteri kadar fark edemiyoruz. Günümüz dünyasının en önemli girişimcilik konularından bir tanesi de malum "Sosyal
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109.7k okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
12 Eylül Darbe Zamanları...
Feride Çiçekoğlu, 1968-1973 döneminde ODTÜ mimarlık bölümünde okurken hiçbir sağ sol öğrenci olayına karışmamışken, Fulbright burslusu olarak gittiği Pennsylvania Üniversitesi’nde doktora tezini yazarken ilgi duyduğu sorular yüzünden 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından dört yılını cezaevlerinde geçirdiği sırada yazmayı sevdiğini keşfetmiş.
Sizin Hiç Babanız Öldü mü?
Sizin Hiç Babanız Öldü mü?Feride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 2021372 okunma
"Bir derdi vardı bu kadının, belki bir yardıma ihtiyacı vardı. Çekingen davranıyordu. Ama, ben söylenmeyen sözleri sezebiliyordum. İnsan ıstırap içindeyken, ağzından çıkan bir kelimenin ardında on kelime gizliyor.."
Reklam
Bazı sırlar belki de her zaman sır olarak kalmalıydı.
Sayfa 125
419 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Huzur romanını İKİNCİ KEZ okudum.(ilk okuduğumda yirmili yaşlarda idim şimdi ise otuz yaşındayım),Kitabı henüz bitirmeme rağmen belki size garip gelecek ama ÜÇÜNCÜ KEZ okuma isteği uyandı.Çünkü HUZUR kitabı çok derin ve onu anlamak için keşke romanlara teknik analiz yazacak kadar usta bir EDEBİYATÇI olsaydım diye düşündüm.Şimdi ise EDEBİYATÇI
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916.5k okunma
479 syf.
·
Not rated
·
Read in 40 days
Yine bir Oğuz’cuğum Atay klasiği. Ona hayranlığım her geçen gün artıyor. Kitabı okurken her satırın altını çizmek istedim. Kitabı o kadar sevdim ki galiba yemek istedim. O kadar güzel ve kıymetliydi. Ama Oğuz Atay okumak kolay iş değildir. Onun kitapları uzun yolculuklar gibidir. Uzun ve meşakkatli. Tehlikeli Oyunlar yazarın okuduğum ikinci kitabı. İlk Tutunamayanlar’ ı okumuştum. Onu da nasıl beğendiğimi anlatamam. Kavraması oldukça güç bir kitaptı. Bilinçakışı yöntemi ile yazılmış. Karakter kendi kafasındaki dünyada yaşıyor. Hep anlaşılmamaktan yakınıyor. Tıpkı Selim Işık gibi. İsmi gibi-Hikmet Benol- o da kendi benliğini arayan biri. Turgut Özben’ in Olric ile konuştuğu gibi o da albayı ile konuşuyor. Onu albayının anladığını düşünüyor. Kitabın ortalarında ölmek istemiyorum, herkesin burnundan getireceğim derken, kitabın sonunda “artık ölmek istiyorum, her şey birbirine karıştı albayım”, der her şey biter, o da tutunamamak sorununa gömülür ve ordan çıkamaz ve Hikmet Benol ölür. Kitap biter bu sefer de okurun sorgulaması başlar. Not: kitapta bir yer var. Orada yazar belki de Mütercim Arif ile kendini kastetmiştir. “O ileride anlaşılacağını ve belki de öldükten sonra şöhrete mazhar olacağını düşünmüştü. (s. 285) Oğuz Atay’ da yaşarken anlaşılmamış, öldükten sonra anlaşılmış ve değeri bilinmiştir. Herkes Oğuz Atay’ ı tanımalı ve okumalı. Saygıyla...
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231.2k okunma
Adam ölmüş. Etraftaki bir çok insanın belki de ölmüş olduğu kafama dank etti. Bir insanın kalbi durunca öldüğünü söyleriz. Belki insan asıl beyni durunca ölüyor, yeni bir düşünceyi idrak etme gücünü yitirince.
Sayfa 176 - Can Yayınları 11.BasımKitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.