"Beyin yüklenen üzüntüleri,acıları çekemez duruma geliyor."Benden bu kadar!"diyor,"Bu bütünün ayakta durmasını önemli bulan biri varsa yardım etsin bana,azaltsın yükümü,belki yaşamını sürdürürüz biraz daha."Akciğer,hemen yitirecek çok şey olmadığına göre burdayım diyor.Beynimle ciğerimin bu pazarlığından haberim olmadı ama bu pazarlığın korkunç olduğunu şimdi anlıyorum."
“İnsanların benimle alay etmesinden bıktım usandım,” dedim. “Hepsi bu. Belki önceden anlamıyordum, ama şimdi anlıyorum ve bu hoşuma gitmiyor.”
Koridor Yayıncılık
Reklam
Her şey yerli yerinde bir dolap uzaklarda Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan, Bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan Kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgarda.
Sayfa 43
Bugün yalnız Anadolu ve âlem-i İslam'ı değil, belki bütün insanlığı maddi ve manevi terakkinin zirvesine aştıracak, dünya ve ahiret saadetlerine vesile olacak çok büyük bir hakikati, bir tefsir-i Kur'an'ı Cenab-ı Hak bu asrın insanlarına Bediüzzaman Said Nursî vasıtasıyla ihsan etmiştir.
Sayfa 1
Toprak her an beni kendine çağırır Gömsünler beni diye yoldan gelirler Mezarıma bir dal çiçek bırakırlar Ah belki yarı gece o sevgililer.
Sayfa 65
Şurası bir gerçektir ki, Hitler hiçbir zaman Ateist olmamıştı. Kendi ‘Alınyazısı’na yüreğinde hiçbir kuşku taşımadan inanmış­tı. Aynı şekilde kendi dışında, ondan bağımsızca var olan, fakat göze gözükmeyen bir ‘Güç Kaynağının’ varlığına da inanmak­taydı. Bu esrarengiz güç kaynağı ‘Odic Force’ diye biliniyordu ve Hitler bu bilimsel kurama çok inanmıştı. Belki de hayatında inanmak ihtiyacını duyduğu tek akademik görüş buydu. Ne var ki, dini konularda konuşurken daima kuşkucu davranırdı. Ünlü ‘Masa Sohbetleri’nden birinde “Eski Ahit de Yeni Ahit de yahudiler tarafından uydurulmuştur,” demişti. Konu eski Aryan dini ‘Wotanizm’den (Tanrı Odin’in dini) açıldığında ömrünü bir Wotanist Şaman olarak tamamlamayacağını ve Odin’in gizli Rune büyülerini ve şifrelerini çözmekle geçirmeyeceğini belirt­miş, sonra da garip bir benzetme yapmıştı: “Herhalde bir Buda olarak ölmek de bana yakışmaz.”
Sayfa 114 - ALFA Yayınları | 18. Basım 2014Kitabı okuyacak
Reklam
el- İsrâ
4. Biz Kitap'ta İsrailoğulları'na: Sizler yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik. 5. Bunlardan ilkinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak sizi aradılar. Bu yerine getirilmiş bir vaad idi. 6. Sonra onlara karşı size tekrar galibiyet ve zafer verdik; servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; sayınızı daha da çoğalttık. 7. Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mâbedi'ne) girsinler ve ellerime geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler(diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık). 8. Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kâfirler için hapishane yaptık.
Tasa mıdır yakarsa bir kurşun kalbimizi? Ne çıkar süngülerle delinse bağrımız? Bu kurşunlar, süngüler öldürmezler bizi. Belki diner onlarla ezeli kalb ağrımız.
Sayfa 43 - ÖTÜKENKitabı okudu
Zamanınızı bir engel arayarak geçirmeyin. Çünkü belki de o engel en başından beri yoktur. Franz Kafka
Bir yere yaklaşıyoruz Kulağıma sesler geliyor Bir gemi demir alıyor olmalı Belki bir adam ölüyor Ne biliyorsun Belki de bir sona yaklaşıyoruz Yum gözlerini Her şeyi zamana bırak Yum gözlerini Nasılsa akşam olacak
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.