160 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Selamlar bu ay ilk kez yeraltı edebiyatı türünde sayılabilecek bir okuma yaptım ve bu deneyimimi sizinle de paylaşmak istiyorum. Yeraltı edebiyatı toplumsal yapıya karşı bir eleştiri niteliğinde yazılan ve bu eleştiriyi oluştururken argo, küfür, cinsellik gibi içerikler barındıran bir tür olduğundan her kesime hitap etmeyecek hatta okuyanı
Gebermek Üzere
Gebermek ÜzereAhmet Ünal · Az Kitap · 20244 okunma
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tabancalı Kız'a Dair
Muhtemelen birçok okuru gibi benim de elime aldıktan 1.5 saat kadar sonra bitirdiğim çizgi roman. İnişli çıkışlı, belalara atlamalı, vurdulu kırdılı ve bol kavuşamamalıydı. Çizimleri incelemenin ve hissettirdiği duygular eşliğinde okumanın zevkini tattım, pek çizgi roman okuma alışkanlığı olmayan biri olarak belki yeni bir türe attığım ilk adımlardır bunlar. Her ne kadar romanın sonunda gönül Devlerin Aşkı misali "Bırak gitsinler, onları hiçbir şey durduramaz, ölümü bile aşmışlar…" tadında bir son beklese de elbette "kavuşması imkansız iki aşık teması"na sadakatimi göstererek sayfaları hızla çevirdim. Ayrıca Yalın Alpay'a ait incelemeyi okumak da epey keyifliydi. Son olarak, canınız içinde hem nostaljik esintiler hem de bizden birileri olan bir çizgi roman okumak isterse Tabancalı Kız ilk birkaç seçenek arasında olsun, tavsiyedir. "Olasılıkların valsi, Tabancalı Kız'da her daim boşa çıkarılır: Umutlar bu anlatıda yalnızca kırılmak için doğar." -Yalın Alpay
Tabancalı Kız
Tabancalı KızMurat Menteş · Alfa Yayınları · 2022624 okunma
Reklam
112 syf.
2/10 puan verdi
Uyarın yazdığı ancak kitaplarında yer vermediği şiirlerini bilin bakalım hangi yayınevi ula nasıl para kazanırız mantığıyla basmıştır? YKY! Şaşırtmıyor. İlk dönem şiirlerinden son dönem şiirlerine kadar hepsinin izini taşıyor. Yayımlamamak doğru bir karar Uyar için deneme gibi de diyebiliriz. Peki siz niye bastınız yavrucuğum bunu? Kötü yani. Şairi tanıyacaksak ilk dönem şiirlerinden itibaren tanırız zaten. Hakkını yemeyelim son dönemdeki bazı şiirleri hoştu. O şiirlerini kitaplarda görmek isterdim ama yalnız biçim olarak beğenmemiş olmalı ki kitabına koymamış. Ne kadar ikinci olsa da son şiirlerinde yani benim beğendiklerim garip etkisinde kalmış bu yüzden diyorum belki koymamış olabilir. Olsun tüm şiirler zaten biraz gariptir.
Yitiksiz
YitiksizTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 2010212 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Pierre Loti Fransız bir deniz subayıdır. Orta doğu ve Uzak Doğu'da denizcilikle ilgili olarak bir çok görevde yer almış ve yazdığı eserlerde bunlardan izler taşımaktadır. İzlanda balıkçısı kitabı da yine denizcilik gözlemlerinden esinlenerek kaleme aldığı bir eser. İstanbulda görevde bulunduğu sıralarda Türkiye ile ilgili yazılar da kaleme almış. 1920 yılında İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi kabul edilmiş. Eyüpte'te meşhur bir tepede bulunan kahvehaneye ismi veriliyor. Pierre Loti Tepesi. Kitaba gelince İzlanda'da denizcilikle uğraşan ailelerin 3 kuşak boyunca süregelen hayatları anlatılıyor. Denizin ortasında yitip giden hayatlar, kavuşamayan aşıklar yazarın büyük gözlem yeteniğiyle harmanlanarak bize sunulmuş. İlk kez okudum beğendim. İstanbul ile ilgili yazmış olduklarını da merak ediyorum elime geçince okuyacağım. -Gözlerini karanlığa dikmiş, gerçek olan hiçbir şeye bakmıyordu. -Son derece yoğun, karışık duygular içindeydi; uzak seyahatlerin, bilinmezliğin ve savaşın çekiciliği; aynı zamanda, her şeyi terk ediyor olmanın sıkıntısı ve belli belirsiz bir daha geri gelemeyecek olmanın endişesi. -Kim bilir belki de karşılıklı açık açık bir konuşmanın ardından bu engeller kalkabilirdi! O zaman belki de her şeyi telafi edebilecek o güzelim gülümseyişi tekrardan beliriverirdi. -Kaderinin akışı son birkaç gündür öylesine hızlanmıştı ki, olanların gerçekliğini idrak edecek zaman bulamamıştı. -Beklemek, hiçbir şey bilmeden sürekli beklemek!
İzlanda Balıkçısı
İzlanda BalıkçısıPierre Loti · Can Yayınları · 2020784 okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
biraz karisik oldu ─ spoilerli
hani o her yerde duydugum alinti nerede???? diye diye okudugum kitapta alinti kitabin son cumlesi cikti *su samuru emojisi* kitabi hale'yle beraber okuyalim dedik ama ben biraz fark attim.. ders calismaktan kacinma cabamdan oldu bi tik da.. cok sasiracaksiniz ama ben bu kitabin spoilerini da yemistim. hatta direkt tum kitabi dinledim.
Evelyn Hugo’nun Yedi Kocası
Evelyn Hugo’nun Yedi KocasıTaylor Jenkins Reid · Yabancı Yayınları · 20203,278 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
OKUYUN OKUTTURUN
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Hector Malot'nun bende yeri bir başkadır. Zira ilk okuduğum kitap kimsesiz kız kitabıydı. Ve sırf o yüzden değil, öykü anlatışını çok beğendiğim için de gönlümde yer etmiştir. Kitap belki çocuk kitabı olarak algılanabilir ama aslında her yaştan okura hitap eden bir öykü. Remi adında bir çocuğun anne babasının gerçek anne babası olmadığını,aslında sokaktan alındığını öğrenmesi ve üvey annesinin kocasının onu sırf para koparmak umuduyla sahiplendiği için para gelmeyeceğini anlayınca evden atması ile başlıyor öykümüz. Üvey annesinin kocası (asssla sevmediğim için üvey babası demeye dilim varmıyor ki zaten Remi hayatında bi kere gördü adamı) onu bir sokak sirkcisine satıyor ve olaylar buradan hareketle su gibi akıp gidiyor. Okuduğum iki kitabına dayanarak şunu söyleyebilirim ki Malot genellikle karakterlerini süründürebildiği kadar süründürüyor, bu felaketlerden karakterlerin kişilik ve zekalarını kullanarak sağ çıkmasını sağlıyor ve en son da karakterleri mutlu ediyor. İşte tam da bu teknik yüzünden Malot kesinlikle öncelikle çocukların sonralıkla bütün insanların okuması gereken bir yazar. NOT: Söylemeden edemeyeceğim, benim okuduğum basım bu yayınevine ait değildi. Eksik basım bildirmeme rağmen geri dönüş olmadı!!
Kimsesiz Çocuk
Kimsesiz ÇocukHector Malot · Birleşik Tomurcuk Yayınevi · 2011555 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.