Grek sahnesinin en üzüntülü kişisi olan mutsuz Oedipus, Sophokles'in elinde en
soylu insan diye anlaşılmıştır. Oedipus, bilgeliğine karşın yanılan ve açması
bir kimse olarak belirtilmiştir. Oedipus, sonunda, korkunç acıları yüzünden,
ölümünün üstünden aşan büyülü, verimli bir gücü kendi kendini yıpratmak için
kullanılır. Soylu insan suç işlemez, derin görüşlü ozanın bize söylemek istediği
şudur: onun davranışıyla her yasa, her doğal düzen, belki de töresel evren çökebilir.
Bu davranışla etkilerden daha yüksek büyülü bir çevre ortaya çıkabilir. Bu etkiler,
çöken eskinin kalıntıları üzerinde yeni bir evren kurar. Dine çok bağlı bir düşünür
olan ozan bize şunu söylemek istiyor: ozan olarak bize olağanüstü durumda
korunmuş bir sorunlar düğümünü gösteriyor, yargıç bu düğümü yavaş yavaş, ilmik
ilmik kendi özel yıkımı içinde çözüyor. Gerçek Helen sevinci, bu çatışımlı (dialektik)
çözülüş içinde öylesine büyüktür ki, bu nedenle, düşünülen bir bayram alayı bütün
yapıtı kaplar, bu topluluk konunun insanı ürperten şu varsayım doruğunu her yerde
kırıp geçer. "Oedipus Kolonosta" da engin bir aydınlığa yükselen bu özdeş parlaklığı
karşımızda buluruz, gelip çatan yaşlılık yüzünden zavallılığın taşkınlığı önüne dikilir,
bu durum onunla ilgisi bulunan herkes için salt acıya katlanış demektir tanrısal
bir ülkeden inerek gelen ve bize yönelen kahramanın edilgen salt davranışı
içinde en yüksek etkinliğe ulaşan olağanüstü bir parlaklık vardır