Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

eva

Seninle yeniden karşılaşacağız ve bu kez insan bedenleri yükümüzden kurtulmuş olacağız.
Reklam
Gece inerken ilk kararan yerler, çukurlardır; en son aydınlanan yerler de oralar. Oysa ışığı severim ben; severdim. Önceleri. Şimdi gece sarsın istiyorum beni. Çukur olmalı, çukurda kalmalıyım. Belki de çukurum kazılmakta şimdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beni Moliere gibi geceleyin gömsünler isterdim. Yıldızlar yüzünden.
Doğru, tüyler ürpertici güzellikteki o meleğin taş kollarında un ufak olmayı ve onun şöyle mırıldandığını duymayı çok isterdim: "Et reverteris in pulverem."
Reklam
Mutluluğum daima şeytana uymak olacaktı. Bu benim için cennete gitmenin tek biçimiydi.
Ölünce en büyük pişmanlığın asla göremeyeceğin ge­lecek oluyordu. Henüz gerçekleşmemiş olaylar için "piş­manlık" kelimesini kullanmanın tuhaflığını bir anda fark etmiştim ama "keşke hayatta olsam" dizelerini düşünme­den edemiyordum.
"Kazanmak için kaybetmek zorundasın." Annem bu fikre çok inanırdı. İnsanlar hep bedelini ödemeden kazanç elde etmeye çalışırdı. Bu resmen hırsız­lıktı. Eğer sen kazandıysan, demek ki bir yerlerde başka­sı da kaybetmişti. Mutluluk bile başkalarının talihsizliği üzerine kuruluydu.
İlk kez ortaya atıldığında, "Öldürmeyeceksin!" sözü devasa boyutlarda bir istekti. Neredeyse "Nefes alıp vermeyeceksin!" sözüyle eş anlamlıydı, yerine getirilmesi olanaksız, çılgınca ve kahredici bir şeydi adeta.
Biz de yalnızca kuantadan ve parçacıklardan mı oluşuyoruz? O zaman hepimizin hissettiği bu bireysel varoluş, bu tekil kişilik olma duyusu nereden geliyor? O halde değerlerimiz, düşlerimiz, duygularımız, bilgilerimiz nedir? Bu uçsuz bucaksız göz kamaştırıcı dünyada biz neyiz?
Reklam
Bir tek keyif ve eğlence to­humunun düştüğü yerde, binlerce acı da filizlenir. Bir tek sevinç gözyaşının damladığı noktada, binlerce umutsuz­luk gözyaşı gömülüdür.
Her zaman bugünkü gibi mi? Her zaman yalnızca politikacılar, vurguncular, garsonlar ve zevk düşkünlerine göre bir dünya, bizim gibilerin soluyacağı havadan yoksun bir dünya mı?
Sayfa 145Kitabı okudu
Beni asıl korkutan şey, bu dünyanın konuştuğu sözleri, kendi sözcüklerim zannetmeye başlamak.
Beyninin yıkanması fırsatını kaçırmış kişilerin tek seçeneği, Fabrika tarafından yok edilmemek için numara yapmayı sürdürmekti.
Paper burns easily. And words know how to wait.
Tanrı için zaman her zaman Şimdi'dir.
Sayfa 87 - Maviçatı YayınlarıKitabı okudu