Göreyim onu! Sanmayın dayanamam, sanmayın yandığımı el aleme belli etmeden yanamam... Göreyim onu...
"Ben belli bir ülkesi olmayan insanlardanım. "
Reklam
NE VAR Ki PANAiTiOS VE POSEiDONiOS ERDEMiN YETERLi OLMA­DIGINI SÖYLERLER;
İlk Sto­acılığın sağlık, zenginlik, iyi ün gibi dışşal iyilerin hiçbir değeri olma­dığı, dolayısıyla bu tür şeylerin insan mutluluğu bakımından ilgisiz şeyler oldukları görüşüne karşı, Aristoteles'in insanın mutlu olması için bu tür şeylere de ihtiyacı olduğu, dolayısıyla onların belli ölçüde iyi ve değerli oldukları yönündeki görüşü " MUTLULUK iÇiN SAGLIK, MADDi iMKANLAR VE BEDENSEL GÜÇ DE GEREKLiDiR."
Sayfa 216 - İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARIKitabı okudu
Ama dediğim gibi, en büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan hep bunu bekledim. Birisi gelip, “evet, ben seni tanıyorum” desin diye bekledim. ve o kadına âşık olacaktım. Sırf bu sihirli gün için bir sürü diyalog hazırlamıştım kafamda. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yoktu. Olsalar bile kitap okumuyorlardı. Kimseyi tanımıyorlardı.
Herkes yarasına derman arıyor Devâ belli değil dert belli değil
Reklam
İnsana lüzumlu olan tek şey, onu nereye sürükleyeceği belli olmayan hür iradedir.
"Fakat öte yandan kimse, belli bir zamanın mekânsızlıkta, zamansızlık içerisinde ne kadar sürdüğünü anlatamaz, ölçemez, somutlaştıramaz, ne bir başkası için ne de kendi kendisi için.."
Bir çok şeye dayanabilirdi, birçok şeyi kabullenebilirdi, hatta onun inancına ters düşen şeyleri bile kabullenebilirdi, hep belli bir onur, ilke ve kesin inanç hattı vardı, onun ötesine geçmeye onu hiçbir koşulda zorlayamazdınız.
Sayfa 257Kitabı okudu
HAZİNE OYUNU ... Ayakkabılarını çıkaran Yiğit, hemen odasına gitti. Hızlı bir biçimde okul kıyafetlerini üzerinden çıkardı. Eşofmanlarını giydi. Bilgisayar başında oyun oynarken rahat giysiler giyiyordu. Daha sonra bilgisayar masasının başına geçti ve bilgisayarı açtı. Bilgisayar açılır açılmaz hemen en son oynadığı oyun sitesine girdi. Siteye giriş yaptı ve dün akşam kaldığı yerden Hazine oyununu sürdürmeye başladı. Bir yandan da oyunla ilgili forumlara ve önemli sitelere giriş yapmıştı . Hem oyun oynuyor hem de buralardan kazanmış olduğu altın ve elmasları satmaya çalışıyordu. Aslında Hazine oyunu ücretsiz bir oyundu. Herkes siteye girip üye olabiliyor ve ücretsiz bir biçimde oyunu oynayabiliyordu. Ancak oyunu hazırlayan firma ustaca ve kurnazca yöntemler geliştirmişti. Oyunu oynayanlar bir süre sonra hırs yapmaya başlıyordu ve oyunda seviye atlamak için degişik araçlan elde etmeye çalışıyorlardı. Tabi bunlar ücretliydi. Böylece oyunu bedava oynayan oyuncular, oyunda başarılı olabilecek araçlara kavuşmak için yüklü miktarda para ödemek zorunda kalıyordu. Bu oyunun bir özelliği de oyunculanın ellerindeki değişik araçları ve birikmiş değerleri birbirlerine hediye edebilmeleriydi. Tabli bu hediye etme karşılıksız olabileceği gibi belli bir para karşılığı da olabiliyordu. Yiğit oyunda iyice ustalaştiği için başkalarina hediye edebileceği birçok araç ve birikmiş değere sahipti. Bunları uygun fiyatlarla başkalan hediye ediyor", yani satıyordu. Böylece her hafta belli miktarda para kazanmaya başlamıştı . ...
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.