Fatih Sultan Mehmet sana bu yakıştı mı hiç? :/
Bellini tarafından yapılan portresini çok sevdiği, karılarından birine çılgınca âşık olunca, zihnini bu esaretten kurtarabilmek için onu hançerleyen Sultan Mehmet'e derin bir yakınlık besliyordu.
Sayfa 38 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İstanbul sarayına getirilen ve sonraları İtalya’ya kaçarak anılarını yazan Gian-Maria Angiolello’nın anlattığına göre, Sultan o dervişten hoşlanmıyordu, onun Çarşı’da fetihlerini anlatıp övmesini yasaklamıştı. Resim bittiği zaman Sultan, Bellini’nin bu derviş hakkındaki fikrini sordu. Israrı üzerine Bellini, gerçek fikrini ifade ile dedi ki, “bu bir divâne olmalı”. Sultan ekledi, “ben böyle bir deli tarafından methedilmek istemem”. Bellini yanıt verdi, “Öyleyse neden onu başşeyhiniz yapmıyorsunuz?”. Bunun üzerine Sultan, Bellini'nin dediğini yerine getirdi. Bu ilginç görüşmeden şu sonucu çıkarmak mümkün görünür: Fâtih dervişlere samimi olarak saygı duyduğu için değil, herhalde pratik siyasî düşüncelerle iltifatta bulunmuştur. Genç Fâtih’in Akşemseddin'le olan ilişkilerini de burada anımsamak yararlıdır. İstanbul'un fethinde evliyânın rolünü belirten şeyhe karşı Fâtih, onun fazlasıyla öne çıkmasına izin vermemiş ve sonunda Ak Şeyh, vatanı Göynük'e gidip inzivâya çekilmiştir. Bellini'nin resmini çizdiği derviş herhalde bizim Otman Baba olamaz; çünkü Velâyetnâme’ye göre, Otman 8 Recep 883/5 Ekim 1478'de ölmüştür.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
“Daha önce de yazmıştım bunu” diyordu Aziz Nesin. “Gördüğüm o belgenin Viyana’da hangi müzede bulun­duğunu, numarasını, tarihini, adını, sanını, sayfasını filan bütün ayrıntılarıyla yazmıştım. İşte, o belgede belirtildi­ğine göre, Bellini, İstanbul’daki çalışmaları sırasında gör­düğü bir olaydan etkilenmiş olsa gerek, bir kesik baş res­mi yapmış. Fatih, ziyarete gittiği bir gün Bellini’nin oda­sında o resmi görünce, “Kesik baş böyle olmaz” demiş, eleştirmiş. Bellini, “Ama ben böyle görmüştüm” filan diye­cek olmuş ya, ısrar etmiş Fatih. Sonra da hışımla buyur­muş yanındakilere; “Tez bir adam getirin bana!” demiş. Koşup getirmişler birini Bellini’nin atölyesine. “Uçurun şunun kellesini!” demiş Fatih. Şak diye uçurmuşlar ada­mın kellesini. Bellini’nin ayaklarının dibine düşen kelleyi göstermiş Fatih; “Gördünüz mü?” demiş. Bellini, hemen ülkesine dönmüş, sessizce. Yani, bizde insan kellesinin fi­lan da pek önemi yoktu. Zaten biliyorsun, kardeşini öldü­ren insandır Fatih. Taht için öz kardeşini öldürmüştür.”
Haklısın be reis :D
Bu devirde halk dervişi Kalenderi dervişi Otman Baba ve müritlerini ortadan kaldırmak için İstanbul'a sevk ettiğini de biliyoruz. "Bellini, Fatih'e şöyle demiş: "Siz, Büyük İskender'in bile başaramadığı önemli fetihler yaptınız. Bu dervişin yaptığı hakkınızda övgülerde bulunulmasını kabul etmiyorsunuz. Bu beni hayrete düşürüyor." Buna karşı Fâtih "Bu adamın aklı başında olsaydı, kendisi tarafından övülmeyi isterdim. Fakat bir mecnunun (deli) hakkımda övgülerde bulunmasını asla arzu etmem" diye cevap vermiştir.
Sayfa 516 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Fatih'in Yeni Saray'ının duvarlarını İtalyan sarayları gibi süslemek için Bellini'yi çağırdığı (Babinger, s. 76) kaydedilmektedir. Saray duvarlarını frescolarla süsleyen Bellini, Fatih portresi ile seçkin yerini almıştır. Bu arada ilave etmek gerekir ki II. Bayezid şeriatı ihya eden sultan olarak bu duvar resimlerini, frescoları söktürüp Kapalı Çarşı'da satışa göndermişti.
Sayfa 695 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 6. BaskıKitabı okudu
Bellini tarafından yapılan portresini çok sevdiği, karılarından birine çılgınca âşık olunca, Venedikli biyografi yazarının safça ifadesiyle, zihnini bu esaretten kurtarabilmek için onu hançerleyen Fatih Sultan Mehmet'e derin bir yakınlık besliyordu.
Sayfa 332 - YKY, 27.Baskı, 2022Kitabı okudu
Reklam
75 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.