Gönderi

“Daha önce de yazmıştım bunu” diyordu Aziz Nesin. “Gördüğüm o belgenin Viyana’da hangi müzede bulun­duğunu, numarasını, tarihini, adını, sanını, sayfasını filan bütün ayrıntılarıyla yazmıştım. İşte, o belgede belirtildi­ğine göre, Bellini, İstanbul’daki çalışmaları sırasında gör­düğü bir olaydan etkilenmiş olsa gerek, bir kesik baş res­mi yapmış. Fatih, ziyarete gittiği bir gün Bellini’nin oda­sında o resmi görünce, “Kesik baş böyle olmaz” demiş, eleştirmiş. Bellini, “Ama ben böyle görmüştüm” filan diye­cek olmuş ya, ısrar etmiş Fatih. Sonra da hışımla buyur­muş yanındakilere; “Tez bir adam getirin bana!” demiş. Koşup getirmişler birini Bellini’nin atölyesine. “Uçurun şunun kellesini!” demiş Fatih. Şak diye uçurmuşlar ada­mın kellesini. Bellini’nin ayaklarının dibine düşen kelleyi göstermiş Fatih; “Gördünüz mü?” demiş. Bellini, hemen ülkesine dönmüş, sessizce. Yani, bizde insan kellesinin fi­lan da pek önemi yoktu. Zaten biliyorsun, kardeşini öldü­ren insandır Fatih. Taht için öz kardeşini öldürmüştür.”
·
333 views
Varsayalımismail okurunun profil resmi
😯 Hiç duymamıştım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.