Yaratma zevki olması için, yaşama istencinin kendini sonsuza dek olumlaması için, "doğuran kadının çektiği sancının" da sonsuza dek var olması gerekir.
Birkaç dakika sonra Beşinci Sultan pencereden atladı; midesi dolu, gözleri mahmur, hareketleri yavaş. Etraflarında bir daire çizdikten sonra Zeliha Teyze'nin yanına kıvnldı. Bir müddet titizlikle patisini yaladı, tüylerindeki kirleri ayıkladı. Oracıkta kıvrılıp uyumaya hazırlanmıştı ki aniden bir şey tarafından dürtülmüşçesine yerinde sıçradı. Dinginliği neyin bozduğunu anlamak için merakla etrafına bakındı. Cevap yerine ılık bir damla indi burnuna. Sonra bir damla daha, bu seferki başına. Derin bir memnuniyetsizlikle ağır ağır kalktı, gerindi. Bir damla daha. Hoşnutsuz, irkildi. Süratle eve yollandı. Belki dünyanın kurallarını bilmiyordu kedi. Gökyüzünden düşen hiçbir şeye küfredilmemesi gerektiğini tembihleyen olmamıştı ona. Kimse dememişti, ne yağarsa yağsın tepene semadan, kabulündür. Buna yağmur da dahil.