Merhaba kitap dostları. Bir süredir lösemi ile mücadele ediyorum. Erken teşhis çok önemli. Halsizlik, vücudunuz da morarmalar, burun kanamaları varsa mutlaka doktora gidin. Moralinizi bozmayın. Tedavim iyi gidiyor. Dinlenmem lazım.
Buraya eskisi gibi bakamıyorum. Beni yoruyor.
Beni takipten çıkmayın olur mu? Ben sizin Alyoşanızım. Sizleri seviyorum. Kalbimi bırakıyorum buraya. Sevgimden başka verecak bir şeyim kalmadı benim. Şu bir kaç hafta kemoterapiler beni zorlayacak. Ama iyi olacağım. Türkiye de şöyle diyorlardı: büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Bana dua edin. 😍
Her insanın hayatı inişli yokuşlu bir çizgidir ve her akıllı adam kendini frenle idare eder; fakat ben patron, değerim buradadır, frenimi çoktan attım, çünkü karamboller, beni korkutmuyor..
Kardeşim ben الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ isimlerini öyle bir nur-u a'zam görüyorum ki, bütün kâinatı ihata eder ve her ruhun bütün hâcat-ı ebediyesini tatmin edecek ve hadsiz düşmanlarından emin edecek, nurlu ve kuvvetli görünüyorlar. Bu iki nur-u a'zam olan isimlere yetişmek için en mühim bulduğum vesile; fakr ile şükr, acz ile şefkattir. Yani: Ubudiyet ve iftikardır.
Hakikat Nurları - 5
Oz olarak ben yetişkin cinsel aşkın karmaşık bir duygusal yöne-
lim olduğunu ve şu unsurları bir araya getirdiğini düşünüyorum: (1)
başkasına duyulan erotik arzuya dönüşmüş cinsel heyecan; (2) aşkın bütün insan ilişkilerini niteleyen saldırganlık ve normal çift değerli-
liğe gösterilen hoşgörüyü hâkimiyeti altına almasıyla birlikte, libidi-
nal olarak ve saldırganlıkla yüklenmiş benlik ve nesne temsillerinin
bütünleşmesinden doğan sevgi; (3) ötekiyle hem karşılıklı bir génital
özdeşleşme hem de ötekinin cinsel kimliğiyle derin eşduyumu ge-
rektiren bir özdeşleşme; (4) ötekine ve ilişkiye derin bir bağlılıkla
birlikte yürüyen yetişkin bir idealleştirme biçimi; ve (5) aşk ilişkisinin
üç bakımdan da- yani cinsel ilişki, nesne ilişkisi ve çiftin süperego
yatırımı — tutkulü niteliği.
Ben çok korkuyorum yalnız ölmekten."
"O zaman aç kapını. Kendini, kalbini kemirmekten vazgeç. Öyle tıkalı lavabo gibi oturma. Izin ver, içeri hayat girsin önce. Arkasından gelir güzel güzel misafirlerin. Bir tanesi elbet yatıya da kalır."
Bir çıksam şu kaostan diyorum hep.
Bir çıksam kendimden. Kendimden çıkıp kendime uzansam.
En baştaki ben e nedenini sorsam.
Belki de sorguya çeksem.
Dönsem şimdiki ne.
Acısız bir keder dilesem .
Garbın cebin-i zalimi affetmedim seni,
Türk’üm ve düşmanım sana kalsam da bir kişi!..
Ben şurezar-ı kalbimi kinimle süslerim,
Kalbimde bir silah ile ferdayı beklerim.
Kabrinde müsterih uyu ey namdar atam!
Evladının bugünkü adı sade intikam.
Ben yetişemiyorum. Ne kendime, ne zamana, ne ilişkilere, ne bekleyen cevaplara, ne susmam gereken cümlelere. Görmem, gitmem, kalmam ve unutmam gereken her şeyden geriyim. Hissettiğim tek şey burada kalamazsın ve başa dönemezsin burukluğu. Vakit değil samimi bir tutunuş lazım bana..