tut elımı bur'dan gıdelım olmaz demeden dınle benı bı' ruzgarım sondu,dındı atesım ah bebegım ben hala delıyım
Ha, yürek hâlâ atıyor diyorsun. Peki. Onu da söküp al ya da iyisi mi, etimden kalanı bin bıçaklı makineye fırlatıp kıyma yap ve ben, ben, anlamıyor musunuz, tüm ruhum, gizemim, yaşam ateşim ve yaşamımla ben bunlardan bağımsız ve uzağım. Ben can vermem. Yalnızca beden can verir ve beden ben demek değildir.
Reklam
“Kalbimi kelimelerle doldurdum. Mektuplarım onun için parmaklarını yakıyor. Dudaklarını da yakacak. Dudaklarını ve bütün varlığını. Ben pervane değil, ateşim. Kıskanıyorum kelimeleri. Birer kelebek gibi sana uçuyorlar. Kelimeler senin kokunla sarhoş…
Sayfa 6
Deniz ve aşk
Gözlerine hapsoldum çıkış yokmu kafesten Bu aşk limanında bizden başka kimse yok Yakomozlar gözlerimizdeki ışıkla birleşiyor Sen ben ve deniz Limandaki taşlar üzerindeyiz Suskun dillerimiz niyetli Bakışlarımız keskin ve istekli Martılar dönerken gökyüzünde şahitlik ederler aşkımıza Saatlerce suskunuz İnleyen nağmeler benim kalbimden sana geçiyor Uzaktan geçen gemi bize siren çalıyor Dalgalar aşk şarkımızı söylüyor Ben sen varsın diye bu limana gelirim Birlikte oturduğumuz taştarda oturup Seni düşünürüm Hissedermisin beni sevdiğim Kalbine düşermi ateşim
Sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben. Ne zaman bi dert gelse bana, yağmur yağar, dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım. Ateşim sönerdi. Sonra büyüdüm. Gözlerini gördüm, yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim. Ben yağmurdan daha fazla bir seni sevebildim. Hikmet Anıl Öztekin, Elif Gibi Sevmek kitabında birini ‘Bir’ olan için sevmenin hüzünlü huzurunu yazdı. Sevmek ki, Elif gibi dosdoğru sevmek, yüreği abdestli sevmek… Bu kitap; Tefekküre meyl ettiren her yolu, bir Elif miktarı yüreğine yâr edinen, dünyaya hâlâ daha alışamamış herkese…
"Yolsuz ve yolcusuz yolculuklara içimde çıktım. Ben kendimi, içimde kaybettim." "Dört doğru seni götürdü." "Anne bak yine terli terli Aşk içtim. Ateşim düşmüyor yârin yüreğine." "Eyvallah"
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
Yağmur
Her yağmur yağdığında içiniz ürperiyor mu? Gönlünüz kelama sarılıpta kapanmamış yada kapatmaya çalıştığınız kapılar ardına kadar açılıyor mu? Hüzün sarıyor mu her yanınızı? Bilemem ki.. Herkes gibi olmasa da ben kelimelere sığınıyorum ve bir de Rabbime.. Bilir misin ey gönlüm? Her yağmur yağdığında kararan gönlümün alevlendiğini ve pencere kenarında bulurdum kendimi.. Her yağmur tanesinde arardı gözlerim seni.. Ne çok severdim yağmuru, ne çok iç çekerdim.. Bir selam, bir kelam beklerdim her tanesinden.. Konuşurdum, dökerdim içimi.. Yanlızlığa dalıp giderdi gönül ateşim. Cam kenarında yapayanlızken... "Yorgun gönüllere selamet ver Allahım..." Ne çok sevmiştim yağan yağmurda duâ etmeyi.. Kabul gören duâlardandır bilir misin ey gönlüm? Yağan her yağmurda edilen duâlar... Hakkın yarenleriydi her tanesini indiren. Yaren olmak başkadır, aşkla yanmak başkadır. Ne diyordu şair "İçimde bir sürü kuru bahçe var ve sen yağmur'un da Rabbisin Allah'ım..."
hem aşktan geçip düzene boyun eğmeyecek kadar şımarığım hem beni makul bulan bir adamın bana aşık olmadığını anlayacak kadar da aklı başındayım. zira aşık olsan pek de makul bulmazdın beni. ama o kadar incelemezsin. ne gördün bana bakınca. bir süs mü. güzel miyim sence ben. arzulayacağın kadar güzel, saygı duyacağın kadar zeki. bu mu, bu kadar mı. yani benim için ölmeyecek ve beni öldürmeyecek misin. çok mu yorgunsun o hikaye için. ne tatlı. ben daha küçüğüm. birini sevsem oturur ağlarım ben. öpsem utanır öpülsem korkarım. ben daha gelemedim oralara. bana daha harlı ateşler gerek. ben daha doymadım kana. ben çünkü harlı bir ateşim. kanım kapkara. göğsümün içinin alev alev közü. sen dilersen başkalarına hazırla şu enfes peynir tabaklarından birini. ben içerken bir şeyler yiyemiyorum. dokunuyor bana o tuhaf şaraplar. kalbimi kıramıyor tanrının kulları ya midemi ezip duruyor dünya nimetleri. sana afiyet olsun. ben kurmadığım masaya oturmayacak kadar kibirliyim.
Dinle beni bi
Rüzgarım söndü. Dindi ateşim. Ah bebeğim ben hala deliyim... Sen yokken ne gece ne de gündüz, ne ay var ne tek bir yıldız. Her yer karanlık ve ıssız. Göremiyorum..."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.