İki sigaram kaldı bu gece için
Yüzyıl yetecek çocukluğum,
İki muhabbet kuşum,
Biraz da ateşim var.
Dua ediyorum ateşe
Vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece
Dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
Aman umutsuz bir yer olmasın!
İki kendim varmış maviş anne
Biri benmişim biri mutsuz
Ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
Dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
Ben ölürsem mutsuza iyi bak!
nefesimi tutuyorum
oturup saatlerce mumdaki alevi seyrediyorum
nefesimle ateş titriyor
kalbimin heyecanı gibi
mum sönmemeli
nefesimi tutyorum
ve yine bir anda hayallere dalıyorum
ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama
ateş hala yanıyor
mum sönmemeli
hayal kurarken mum yanmalı
onu görmeli; sıcaklığını hissetmeliyim
oda mum ışığında daha güzel
her şey daha güzel
çirkinlikleri görmüyorum mum yanıkken
mum sönmemeli elektrik yanmamalı
ve ben çirkinlikleri görmemeliyim birazcık da olsa
gözyaşlarım tükendi sandığım anda
ateşim söndü..
Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin
Prangalarca boynuma taktığım sensin
Dağ gölleri gibi gibi hasret çektiğim
Her gece uyku diye yattığım sensin
Yanarım, yanarım, tutuşur yanarım
Kavurur ateşim seni de beni de belalım
Yanarım, yanarım, tutuşur yanarım
Kavurur ateşim seni de beni de belalım, ah belalım
Gün değmemiş ormanlarda
Sen yoktun o zamanlar,
çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben.
Ne zaman bi dert gelse bana,
yağmur yağar,
dinler, dokunur,
ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım.
Ateşim sönerdi.
Sonra büyüdüm.
Gözlerini gördüm,
yandım,
yağmur yağdı,
ve ilk kez sönmedim.
Ben yağmurdan daha fazla bir seni sevebildim