Tek bir kelama muhtaç kulaklarım ! Nasıl olurda 350.000 nüfuslu bir şehirde 7 yıl yaşayıp bir çift gülen göze muhtaç olur insan ! Yanlızlığında bir adabı olmalı . Adeta adapsızca yanlızlık ruhuma vuran. Ruhumun kilitlerini açamıyorum. Yapmak istiyorum lakin başaramıyorum. Özgürlük neydi sahi ? Hesapsızca yaşamak ! Ötekileşmiş günlerden miras kalan
Kırmızı. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım
Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Bu paragraftan geçebileceğim herhangi bir yer yok.
Hoşça kal!
Yezidiler gibi kötülüğünden vazgeçen bir şeytanla oyalanıyorum.
Seni hatırlatan yüzü çiziyorum camlara.
İki de bir emiyorum kanayan parmaklarımı.
Satılık şiirler haritasında en acı sözcüğün soytarısını oynuyorum.
Otel duvarına rujumla yazıyorum bu cümleyi;
ben hala başaramıyorum kırmızı..
bu paragraftan geçebileceğim herhangi bir yer yok.
hoşça kal. yezidiler gibi kötülüğünden vazgeçen bir şeytanla oyalanıyorum. seni hatırlatan yüzü çiziyorum camlara. ikide bir emiyorum kanayan parmaklarımı.
satılık şiirler haritasında en acı sözcüğün soytarısını oynuyorum. otel duvarına rujumla yazıyorum bu cümleyi; ben hala başaramıyorum kırmızı...