Seni nasıl göresim geldi, nasıl gözümde, burnumda, elimde, yüreğimde tütüyorsun bilemezsin. Ah sevgilim, dünyada en şaştığım şey, ne insanların en aptalca yalanlara çabucak inanmaları, ne insan ömrünün bu kadar kısa, fakat ümidinin bu kadar muazzam oluşu, dünyada en şaştığım şey - kendimden ölçüyorum - insanın bu kadar dayanıklı olabilmesi. Düşün, ben, bir insan, on bir sene sensiz yaşamaya dayandım, ve dayanıyorum... Ben ve sensiz on bir sene yaşamak!.. Havsalan alıyor mu
bunu bir tanem, kadınım!..Seni ve çocuklarımı hasretle kucaklarım.
Ben Eftalya Atalar, elimde bir bıçak taşımış, tam göğüs kafesime yaslamış, kalbimi delip geçeceği anı beklemiştim; evet, o bıçak kalbimi deldi az önce.
Ben Eftalya Atalar. Kendime itiraf edemediğim her gerçek için gün geçtikçe daha fazla delirecektim ama artık itiraf edebiliyor, biliyordum.
Ben Eftalya Atalar, sahiden de aklını kaybetmiş bir kadınım, hayatımın yazılı olduğu defterde bugünden sonra her cümle, bir sonraki cümlede neler olacağı tahmin edilemeden yazılacaktı, biliyordum ama bu kadarı çok fazlaydi; beklenilemezdi.
Ve ben Eftalya Atalar, aklımı tamamen kaybettim, sebebi kalbim; korkak değil aslında cesur kalbimin ise nerede olduğundan ziyade artık ne için attığını biliyorum.