(...) bununla birlikte, bazı çiftler "ben böyleyim" modeliyle birlikte yaşarlar ve zavallı bir diyaloğa gömülürler; diğerinin 'kendi kalma'sını sağlamak için ikisinden biri kendi parlaklığını yavaş yavaş yitirir...
Bir gün bir dostum bana:
'Bir ölüye göre fazla nefes alıyorsun demişti'. Başta yadırgamış, ama sonradan ona hak vermiştim. Yaşamaya büyük bir yeteneğim olduğunu düşünüyorum. Yani nasıl yaşanması gerektiğini çok iyi biliyorum. İyi hayat nasıl geçirilir, çok iyi biliyorum.
Ama ilgimi çekmiyor. Yani yaşamaya büyük bir yeteneğim var ama ilgimi çekmiyor. Durmayacak kadar yorgun ama ölemeyecek kadar hayattayım. Neden böyleyim? Ve neye dönüşeceğim? Sürekli, kendime bundan sonra ne yapacağımı soruyorum. Hep aynı soruyu. Yüz kez. Bin kez. Kendimi defalarca buluyor, defalarca kaybediyorum.
Aynaya bakıp kendimi tanıyamamak, kendi anılarımı sanki başkası yaşamış gibi anlatmak, hiçbir şeyde kayda değer bir varoluş nedeni bulamamak o kadar korkunç ki. Ve bir şey farkettim. Hiç kimseye hiçbir şeyi tam olarak anlatamayacağımı keşfettim. Çünkü benim için ölüm kalım meselesi olan, diğerinin gözünde toz kadardı. Varlığıma nedensizlikten dolayı delirdim ben. Hiçbir varolma nedenini kendime yakıştıramadığımdan.
Gerçekten de bu insanlarla aynı çağda yaşayamıyordum.
Sorarlarsa 'Ne iş yaptın bu dünyada?' diye rahatca verebilirim yanıtını:
Yalnız kaldım. Kalabildim. Altı milyar arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçebildim aralarından.
Ona bir defa öfkeyle dedim: Yarın nasıl yaşayacaksın?
Dedi: Yarında gözüm yok, yarını
Düşünmemek isterim. Ben buyum ve böyleyim
Beni hiçbir şey değiştiremez, benim hiçbir
Şeyi değiştirmediğim gibi... Güneş benden utanmaz!
İnsanlarla iyi ilişkiler kurmak ya da ben de böyleyim diyip kesin bir ayrım yaparak rahatça işlerini halletmek mi, yoksa insanlar kötü şeyler söylese bile hiçbir zaman kendinden ödün vermeden, gizlenmeden yaşamak mı daha iyi bilemiyorum.
(...) senden niçin saklayayım? Ben hep böyleyim, kendimi tutamam, ne yaptığımı bilmem, kaç kere pişman olur, kaç kere gene yaparım; elimde değil, elimde değil...
“Ben böyleyim işte!" dedi. "Ben garip bir kadınım...Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız…Çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır...Hülasa arkadaş olduğum kimseler için pek müziç ve anlaşılmaz bir mahlukum...”
Ben böyleyim işte. Ben garip bir kadınım... Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız... Çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır... Hülasa arkadaş olduğum kimseler için pek müziç ve anlaşılmaz bir mahlukum...