Beş kez bir doktor olarak ölümü çağırdım ve dünkü günün kısa geçmesini ümit ettim. Fakat beyhude bekledim. Dünyanın neresinde sürekli bir neşenin gökyüzü vardır, ya benim gökyüzüm? (Nietzsche Mektuplardan) Baştan beri sadece hayalci olmayı istedim. Yaşamaktan bahsedenleri yarım kulak dinledim. Olduğum yerde olmayana, asla olamadığım şeye ait oldum hep. Ne kadar değersiz olursa olsun, ben olmamak kaydıyla her şeyi şiirsel buldum. Ben, bir tek hiçlik'i sevdim. Düşünü bile kuramayacaklarımı arzuladım sadece. Hayat akıp gittiğini hissettirmeksizin, bana şöyle bir değip geçsin istedim. Huzursuzluğun Kitabı - Fernando Pessoa
Taşlara bakıyorum: Yüzler yaş topluyor. Yapraklara bakıyorum sonra: Yola çıkarken su, gizli bir kuyudan gökkuşağı, zehirler ve panzehirler. Tanrım, göze aldım ben: Bu soğuk sessizlik, bu kavurucu keder, bir gece sokak lambasının ışığında okuduğum kendi elimden çıkma satırları terketmiş anlam: Kimi çağırdım, gelmedi.
Sayfa 53
Reklam
Özel sektörden devletin güvenli kollarına kendini atmış edâsı gibi !
Cemal Bey’in maiyetindeki işim rahattı. Saat beşten sonraki zamanım benimdi. Muhit değişmişti. Burada, Fener Postanesi’ndeki cıgara yanıklarıyla dolu tahta masa telefon etmek için sıra bekleyen, itişen kakışan yüzlerce insan, onların birbirine karışan konuşmaları yoktu. Her şey kibar, rahattı. Telefon benim konuşmam içindi. Zil seslerine ben koşmuyordum. Bilâkis ben basınca koşan adamlar vardı. İlk gün üst üste sekiz defa aynı hademeyi çağırdım. Birinde havayı sordum, ikincisinde saati; üçüncüsünde paltomu tutup giydirmesini, dördüncüsünde çıkarmama yardım etmesini istedim; beşincisinde adını öğrendim... Vâkıa sonunda iş biraz cıvıklaştı. Altıncısında cıgara ikram ederek karşıma oturtmuş, yedincisini kalkıp gitınesi, sekizincisini tekrar gelmesi için çalmıştım. İster inanın, ister inanmayın, bu benim için hakiki zevkti. Sıraya girmiştim! Akşamları Şehzadebaşı’ndaki kıraathanede Doktor Ramiz’le buluşmağa başladık. Fakat kahvede eski cümbüş kalmamıştı. Dört senede müşterilerin çoğu gitmişti. Ne çıkar, biz vardık: Yangeldi Asaf Bey, Doktor Ramiz, iki üç ressam, gazeteci... Ve ben aralarında yeni tecrübelerimle zengin bayağı bir şahsiyet olmuştum.
Sayfa 178 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
AKLIMDAKİ ODA
Aklımda bir odaya kapattım seni Şiirler, şarkılar yazdım sana Bağırdım, çağırdım Kustum nefretimi, aşkımı sana Ben aklımın o odasında kilitli kaldım Yıprandım gel kurtar beni Bir sevmiyorum lafıyla
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.