Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
126 syf.
·
Puan vermedi
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in Acıları
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
"sen, bulamayacağı şeyleri arayan bir ahmaksın" Genç Werther'in Acıları... Yıllar önce gerçekten kötü olduğum bir dönemde okuduğum, Werther'i gerçekten anlayıp onunla öldüğümü bile hissettiğim o kitap. Çok garip bir sürü kitap okudum ama bazı anlar da okunan kitapların yeri çok farklı kalır, onlardan biriydi.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,8bin okunma
Ben kendime bir tanıdık mıyım yoksa bir yabancı mı?
"Kim olduğunu bilememesi komik değil miydi? Ya kendi görünüşünü belirleyememek biraz fazla kaçmıyor muydu? Sanki beşiğinde gelip bulmuştu bu görünüş onu. Arkadaşlarını seçebilirdi belki ama kendisini seçmemişti. Hatta insan olmaya bile karar vermiş değildi. İnsan neydi peki?" "Sen kimsin? sorusunun muhatabı bize yabancı olanlar ya da onlara yabancı olduklarımız oluyor genelde değil mi? Yabancıyı sorgularken bunu dilimizden düşürmüyoruz ama kendimize sormak aklımıza niye gelmiyor? Kendimizi doğru düzgün sorgulayıp tanıdık hâline getirdik mi ki, yabancılık seviyesinden hemen tanıdık seviyesine atlıyoruz? Kendimize bu torpili yapmamız, içimizde bir yabancıyı büyütmemize neden oluyor. -O yabancı, hayat pusulamız aslında. Ama tanışmadığımız için "Öylesine birisi." olarak kalıyor.- Ve bu yabancıyı gerçekten tanımadığımız sürece içimizde çatışmalar yaşanıyor: O A'yı istiyor, biz B'yi, "Bunun beni mutlu etmesi gerekirdi ama etmedi.", "Ne istediğimi bilmiyorum." gibi gibi. Üç parçadan bir bütünüz ama o parçalarla tanışa tanışa parçaları bizim birleştirmemiz gerekiyor. Ama herkes zaten bunu bilir(!) ve yapar(!). -İnsanın çok bilmişlik özelliğinin ilk kendinde patlak verdiğini öğrenmiş olmak hem gülünç hem de biraz acınası geliyor. -Bildiğimiz hiçbir şey yok aslında ama hep biliyor veya her şeyi biliyor sanrısındayız. Bu Dünyaya gözümüzü açmışken nasıl bu kadar uyuyabiliyoruz onu da anlamıyorum zaten...
Reklam
"Onları yiyecek değilim," dedim yüzümü buruşturarak. "Benden neden hoşlanmadıklarını anlamıyorum." "Senden hoşlanmıyor değiller..." Lala masaya gelişigüzel uzanıp şişmiş karnını okşamaya başladı. Bu haline gülmeden edemedim. Böyle devam ederse kanatları onu taşıyamayacaktı. "Senden korkuyorlar." dedi. Abartılı bir şekilde gözlerimi devirdim. "Bunu için sebepleri yok." "Sebep olarak bir lordun var," diye doğrulup bana baktı. "Ve lorddan korkmamak aptallıktır." "Keşke sen de biraz benden korksan," dedim onu parmağımla dürterek. "Belki o zaman daha nazik biri olurdun." Söylediğime kıkırdadı. "Buna iznimiz yok." Derin bir nefes verdim. "Ben kimseden izin almam." "Arın Lordumu kızdırmak istemezsin." "Arın Lordun da beni kızdırmak istemez!" diye karşı atakta bulundum. "Hem çok uzaklaşmayız. Biraz ormanda yürüyüş yaparız." "Bu tehlikeli." Omuz silkip bu kaygısını yok saydım. "Ben bir vârisim," dedim gülerek. "Kim bana zarar vermeye cüret edebilir? Bu bir intihar olur."
Sayfa 436Kitabı okudu
Geceler! Hayalimle neden bu kadar içli dışlıdır? Bunu ben de anlamıyorum. Galiba anlatamıyorum da. Her ikisi de doğru. Yaşım ilerledikçe garip bir merak beynimde oluştu. Durmadan düşünürüm. Sessizlik düşünceleri pek ziyade parlattığından geceye olan şiddetli düşkünlüğüm bundan kaynaklanıyor olmalı.
Bilimsel Çıkmaz
Hz. İsa Aleyhisselam'ın doğumu bilime aykırı diyorlar. Bu cümleyi kuran insanların, daha dün bir damla sperm iken nasıl bu cümleyi kuracak iki bacaklı iki kollu insanlar olarak bilimsel vücut buldular ben de bunu anlamıyorum 🤷🏻
#Filistin
İbrahim Aleyhisselamı ateşe atılacağı zaman, bir karınca, ağzıyla su taşıyor. Mübarek bir zat diyor ki: — Sen yaklaşamazsın bile bu ateşin yanına, bu suyla bu ateş söner mi? — Sönmez elbette, sönmeyeceğini ben de biliyorum. — Peki, niye taşıyorsun? — Tarafımı belli ediyorum. Ben ateşi söndürmek tarafındayım. Diğer tarafta ise yılan devamlı
Reklam
608 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bollywood filmi gibi... Neler oluyor belli değil, haydi gelin biz dans edelim!!!
Jamaika kökenli İngiliz genç bir yazarın kaleminden rengarenk bir kolaj misali, birbirine benzemez onlarca karakterin, farklı köken ve kültürlerin, farklı değer yargılarının, kuşak çatışmalarının arasında geçen ilginç bir yeni-İngiliz romanı bu. Zamanda ileri-geri ilerleyen bu çok katmanlı hikaye ilgi çekici, yazarın genç yaşına kıyasla başarılı
İnci Gibi Dişler
İnci Gibi DişlerZadie Smith · Everest Yayınları · 20124 okunma
kadınlar,kuruntular ve muhtemel ilişkilerin hazin sonu….
Delikanlı birdenbire bir şey anlamamıştı: - Şimdi böyle mi oldu? dedi. - Onu size sormalı. .. Nasıl olduğunu elbette siz benden daha iyi bilirsiniz. - Lakin söylediklerinizden bir şey anlayamıyorum. - Tabii anlamazsınız, anlamak istemezsiniz ... Çünkü bu işinize gelmez. - Lakin rica ederim, bana bunu izah ediniz. Emin olu­nuz ki ne demek
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nasılmış Bu Yaşam Denen Şey?
"Öyle miymiş?"... Ne var bu soruda? Belki üstten bir tavır, bir kinaye ya da bir bilmeyen kişinin sancısını belli edişi, bilmediğini öğrenme çabası ya da bir şey bilmesi ama bu bildiğinin ötekilerin bildiklerine uymayışı sonucunda duyduğu şaşkınlık, yabancılık... Hepsini tek hamlede düşündüren bir soru "Öyle miymiş?". Kitabı da
Öyle miymiş?
Öyle miymiş?Şule Gürbüz · İletişim Yayınları · 20161,421 okunma
223 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Anlatmayı en çok sevdiğim anım. Lisans dönemindeydim sanırım. Yaz ayları olmalı. Memleketteydim. Bir kitaba çok sinirlenmiştim. Bulduğum her yerine notlar yazıyor, bir yandan da bağıra çağıra konuşuyordum. Abimin geldiğini fark ettim ama umursamadım. "N'apıyorsun?" dedi. "Abi" dedim, "çok sinirliyim. Uğraşma hiç
Avcılar
AvcılarEmrullah Gülsün · Orionebula Yayınevi · 20235 okunma
Reklam
"Haklısınız ... haklısınız ... " diye düşünüyordu. "Yüzüme tükürseler yeridir ... şimdi adamın elini sıktım bir de! Hem de üçünün birden, ama o hergelenin içlerinden biri olduğunu biliyorum ... ve ağzımı açmadan onunla aynı masada oturuyorum ... onun kafasını kırmıyorum ... hayır, kafasını kırmak yerine nezaketle elini sıkıyorum ...
Geceler! Hayalimle neden bu kadar içli dışlıdır? Bunu ben de anlamıyorum. Galiba anlatamıyorum da. Her ikisi de doğru. Yaşım ilerledikçe garip bir merak beynimde oluştu. Durmadan düşünürüm. Sessizlik düşünceleri pek ziyade parlattığından geceye olan şiddetli düşkünlüğüm bundan kaynaklanıyor olmalı. Yoksa asabımın zorlaması mı beni böyle karanlık arayışına sevk ediyor?
Sayfa 25
Her şeye küsecek potansiyelimde ölümü hesaba katmamıştım
"Öldürmeyen hastalıkları sevmiyorum. Bak, kaç gündür hastayım mesela ama ölmüyorum. Göz açacak hâlde bile değilken sana "Hastaneye götürelim mi?" diyen ailen var. Sonra "Kalk, hazırlan."? Kalkıp WC'ye gitmek hazırlanmaktan niye sayılmıyor ki? Ellerimi yıkarken kaç gündür dönüp durmaktan keçeleşmeye yüz tutan
“Bakın,” dedi “insan okurken, mutlu değilse bile en azından hoşnut olması, yani temel şeylere sahip bulunması gerekir. Canına yandığımın! İnsanın karnı açken de kitap okuyabileceğini söylemeyeceksinizdir bana!” "Evet, size bunu söyleyeceğim.” “O halde, ben bundan bir şey anlamıyorum.” "Anlayacaksınız. Okuma nedir sizce?” “Mutluluktur.” “Yeterli değil. Bana göre besindir."
Sayfa 177 - Yeryüzü Yayınevi, Bilinmeyen
1.456 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.