“Hakikat bize eşyanın doğasında olan şeyi yapmamızı buyurur. Çünkü her varlığın doğası ondaki suretinden başka bir şey değildir. Ama bu insanda irade yoktur anlamına gelmez. İnsanda irade vardır. Yalnız istediğimi yaparım, istediğimi yapmam demeyi irade sanırsan aldanırsın. Cahiller ve yarım akıllılar bunu böyle sanır. İrade demek eşyanın gerçek doğasını anlamak demektir. Ve irade demek, olabileceği olmayacak olandan ayırabilmek, buna göre davranmak demektir.”
Açıklaması gerekmişti:
"Bilgili, bilinçli olan, görülmeyeni görür, duyulmayanı duyar, bir yüreğe sığmayacak şeylerden haberi olmakla kalmaz, haberdar olduğu şeylerden dinleyicilerine ancak onların alabilecekleri, kavrayabilecekleri kadarını açar, geri kalanı kendine saklar.
Bildiği her şeyi insanlara açayım dese, hiç düşünmez öldürürler onu. Bu çelişki sizi şaşırtabilir, ancak şaşıracak bir şey yok burda: Her şeyin bir yeri, bir zamanı vardır..."