- Şeyh Şibli 'ye, "Sana hakikat yolunu gösteren kim oldu?" diye sormuşlar, "Bir köpek", demiş Şeyh ve anlatmış: "Bir gün, bir su kıyısında, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpek gördüm. Köpek, içmek için suya her hamle edişinde suda kendi suretini görüyor ve bunu başka bir köpek sanıp korkuyla geri kaçıyordu. Sonunda susuzluğu içindeki korkuya üstün geldi ve köpek suya atladı. Atlamasıyla da sudaki suret kayboldu. Gereksindiği şeyle kendisi arasındaki engel, kendisiydi. Ben de, kendim sandığım şeyin aslında içimdeki engel olduğunu anladığımda engel ortadan kalktı. Ama bana yolumu ilk gösteren bu sokak köpeği oldu."
Öğrenmeye hazır durumda olan, kimden olsa öğrenir... Şibli 'nin sözlerini herhalde böyle anlamak gerek, diye düşündü Bedreddin.
“Hakikat bize eşyanın doğasında olan şeyi yapmamızı buyurur. Çünkü her varlığın doğası ondaki suretinden başka bir şey değildir. Ama bu insanda irade yoktur anlamına gelmez. İnsanda irade vardır. Yalnız istediğimi yaparım, istediğimi yapmam demeyi irade sanırsan aldanırsın. Cahiller ve yarım akıllılar bunu böyle sanır. İrade demek eşyanın gerçek doğasını anlamak demektir. Ve irade demek, olabileceği olmayacak olandan ayırabilmek, buna göre davranmak demektir.”