“İnsanlar üzerinde egemenliğini sürdürebilmen için, kendinin insan olduğunu unutman gerekir.”...
Bizim varlığımızı dolduran, varoluşumuza anlam veren hakikat; beyler, sultanlar, ulema, papazlar...için iğrençtir, ürkünçtür, kabul edilmezdir. Çünkü hakikat, birliktedir. Onlara güç veren, zenginlik veren iktidar ise, bölünmüşlüğün üzerinde yükselir...
Sayfa 76 - yönKitabı okudu
Takdiri ilahi der sıyrılırsın her türlü sorumluluktan.
Düşünce biçimleri şu: Mal mülk edinmek hor görülecek bir şey midir? Evet. Öyleyse tükür gitsin malına da mülküne de! Sabahtan akşama en ağır koşullarda çalışmak nefret edilecek bir şey midir? Evet. Öyleyse bırak çalışmayı, doğru dağlara! Yasaklar artık kabak tadı mı vermeye başladı? Evet. Öyleyse esrar çek, şarap iç, ne ki yasak, onu yap.
Bende Halimce Bedreddinem
Radi Fiş
" Zaten , sevgi nedir ki ? Bilme , yaklaşma, anlama , içine nüfuz etme arzusu değil mi ? İnsanın yapıp ettiği, eyleyip kıldığı herşey sevginin bir armağanı olan bu nüfuz etmeyle gerçekleşmiyor mu? Buna mucize , kehanet diyenler cahillerdir. "
Sayfa 233 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Dede Sultan'ın tutsak olduğunu gördüğü andan beri Şeyhoğlu Satı'nın beyni hep aynı düşünceyle zonklayıp duruyordu: Olacak şey değildi bu! İstese savaşta herhalde ölebilirdi? Çünkü sağ ele geçtiğinde kendisine insanlık dışı işkenceler yapılacağı apaçıktı!
Ama şimdi anlıyordu yaşlı âşık: Dede Sultan'ı kimse ele geçirmiş değildi. Yenilmez kalabilmek için, o kendisi teslim olmuştu.
Sayfa 432Kitabı okudu
'' Kadın nedir? " ve yanıtı
" Dünyanın ta kendisidir! "....
Sayfa 138Kitabı okudu
Ahlati'nin ölümü üzerine
Ol dürr-i yetîmem ki görmedi beni umman
Bir katreyem illa ki ummana benem umman
Yunus, şiirinde, tek bir su damlacığının deryanın bütün gizlerine sahip olduğundan; Hallacı Mansur’dan; sevenle sevilenin, Leyla’yla Mecnun’un kaynaşıp tek bir varlık olduğu birlik dünyasından; aşktan, dünyaya sarhoş gelmiş,
sarhoş giden aşıklardan söz ediyordu.
Evrensel Basım Yayın
Halk korkak. Ümmüğüne basıyorlar, gıkını çıkartmıyor. Kan kusuyor, kızılcık şerbeti içtim diyor. Allah beterinden saklasın diye, düşünüyor ve ağzını açıp bir şeycikler söylemeden köşeciğine oturuyor. Papazlar mollalar ne diyorlar: Allah kullarını günahlarına göre cezalandıracaktır. Peki bütün bu aşağılanmalara katlanmakla da günah işlemiş olmuyor mu insanlar?
- Ne ben şeyhim, ne de sen kölesin, demişti. Hakikatin karşısında hepimiz eşitiz. Yanılmıyorsam, senin de arayıp durduğun, hakikat, öyle değil mi?