672 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 39 days
Sırların Hüküm Sürdüğü Diyar'ın İncelemesi
Öncelikle belirtmek isterim ki bu evren, bu düşünceler, bu konuşmalar yani bu kitapla ilgili olan her şey için çok büyük bir emek harcanmış. Evren aslında basit ama zor. Nagihan'ın dili ağır ve karışık belki de bu yüzden. Evren ile ilgili şeyleri tek seferde öğrenmiyoruz, yavaş yavaş zamanı gelince öğreniyoruz. Bazı bilgileri bu sayede de
Lordlar ve Varisler
Lordlar ve VarislerN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20217.5k okunma
AŞK MAHKUMU Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi. Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
İnsanlığımı Yitirirken
Aslında hiç fark etmemiştim insanlığımı yitirirken. İnsanı var eden veya oluşturan etkenler duyguları mı yoksa mantığı mıydı? Elbette bu sorunun cevabı herkesin kendi hayat hikayesi, yaşam tarzına göre değişkenlik gösterecektir. Yaşam bulguları, emaresi gösteren her varlık biyolojik olarak canlı olsa dahi bazılarımız için bu durum böyle değil.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334.9k okunma
249 syf.
10/10 puan verdi
MÜHÜRLENMİŞ ZAMAN’DA BİR İZ SÜRÜCÜ: ANDREY TARKOVSKİ
Bu eserde sadece bir yönetmeni değil bir filozof ve aynı zamanda çok iyi bir sanatçının sinema hakkındaki düşüncelerini ve her biri bir kült olan filmlerinin nasıl meydana geldiğine tanıklık edeceksiniz. Kitabı okumadan evvel Tarkovski’nin bütün filmlerini izlemiştim; lakin kitabı okuduktan sonra filmleri tekrardan izlemem gerektiğini
Mühürlenmiş Zaman
Mühürlenmiş ZamanAndrey Tarkovski · Agora Kitaplığı · 2018920 okunma
Bazen gerçekten de çöktüğümü hissediyorum. Her anlamda. Kimseyi göresim, ses çıkarasım, hiç bir şey yapasım gelmiyor. Kendi kabuğuma çekiliyorum. Odamdan hiç çıkmıyorum, kimseyle konuşmuyorum. O an içimden ne geliyorsa onu yapıyorum, o da genelde film izlemek, kitap okumak, uyumak, şarkı dinlemek veya tek başına yürüyüşe çıkmak oluyor zaten. Sonra işte zaman geçtikçe dertlerim, işlerim daha da çoğaldı. Ve ben bunları düzeltmek için hiç bir şey yapmıyordum oturup depresyonumda kendi kendime yas tutuyordum. Hiç bir şey düzelmiyordu tabiki kendi kendiliğine. Şimdi burada anlatmak istediğim karamsarlığa kapılıp dünyadan izole olmak kötü bir şey ya da zaman kaybı değildir bazen. Çünkü ben o zamanlarda kendimle baş başa kalabilme fırsatım oldu. Uzun uzun herşeyi düşünme fırsatım oldu. Neyin doğru neyin yalnış olduğunu ayırt etme imkanım oldu. Kısacası kendimi biraz daha bulma imkanım oldu. Ama! O noktadan sonra çok şey değişiyor hayatımızda. Kendini tanımak... azıcık ta olsa kendini tanıyabilmek ve kabullenebilmek..büyük bir şey.. buraya kadar okuduysan, belki de bunu duymaya ihtiyacın vardır: Her Şey Çok Güzel Olacak.. seninle gurur duyuyorum, kendine karşı dürüst olduğun için. Ve inan bana herşeyin bi vakti vardır ve o vakit geldiğinde her şey hayalindekinden bile güzel olacak. Ve fazla kafaya takma hiçbir şeyi.. yaşamaya çalış biraz da.
9 Nisan 1951 tarihinde intihar ederek yaşamına son veren Sadık Hidayet’in ölümünü, 25 yıllık arkadaşı şu şekilde anlatmıştır: “Paris’te günlerce, havagazlı bir apartman aradı, 9 Nisan 1951 günü dairesine kapandı ve bütün delikleri tıkadıktan sonra gaz musluğunu açtı. Ertesi gün ziyaretine gelen bir dostu, onu mutfakta yerde yatar buldu. Tertemiz
Reklam
1,000 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.