Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
225 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Erich Maria Remarque - Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok İncelemesi.
İŞTE GENE BEN ve SİZLERE YİNE OKUMUŞ OLDUĞUM ESKİ BİR KİTAPTAN, GÜZEL BİR İNCELEME DAHA. :) AMA UNUTMAYIN Kİ BU GÜZEL İNCELEMEYİ, BENİ PASO ENGELLEYEN ve İŞSİZLİĞİME SEBEP OLAN 1K’YA BORÇLUSUNUZ !!! Savaşın tüm algısı tek bir kitapla değişebilir mi? İşte “Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” adlı eserimiz dünya edebiyat tarihinde, savaşın
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)Erich Maria Remarque · Everest Yayınları · 20203,265 okunma
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Reklam
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
624 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. İlk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının, Halk Fırkası karşına çıkmasıyla başlıyoruz. Siyasetten de içeriğinden de nefret ediyorum ama Kurtuluş Savaşı gibi kutlu bir savaşın başlangıcını yapan 7 kişiden 5 tanesinin bu partiden olması sadece Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’nün diğer partide olması beni şüpheye
Kutsal Barış 3
Kutsal Barış 3Hasan İzzettin Dinamo · Tekin Yayınevi · 199620 okunma
Evlenme önerisini Ayşe Sıtkı'nın olumsuz karşılamasından sonra Sabahattin Ali başka adaylar aramaya koyuldu. 1932 yazında amcası Salih Bey'in evinde karşılaştığı Aliye Hanım'da karar kıldı. [Aliye Hanım bu tanışmanın 1933'te, Reşit Ertüzün ise 1932'de, tutuklanmazdan önce gerçekleştiğini öne sürer. Ertüzün'ün verdiği tarihin doğru olduğunu
📍Efsane gemi Mahmudiye Kalyonu ile denizlere açılıyoruz. Mısır’dan Kırım’a, esaretten kahramanlığa uzanan bir macerada tarih ve efsaneler arasında seyrüsefer ediyoruz… Vira Bismillah… 🔹️Rusların 1770 tarihinde yaptığı baskında Çeşme Limanı’nda demirli halde bekleyen Osmanlı gemilerini yakmasıyla Osmanlı Donanması büyük bir güç kaybetmişti. Artık
Reklam
196 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Solda "0" kalanların yılları
"Hafıza-i beşer nisyan ile mâluldur." demişler. O zaman biz de bazı gerçekleri hatırlatalım. "Amerika'nın 6. filosu İstanbul'a geldi. Onu telin edecekler. Amerika'yı telin için oraya giden sol. Bunların içinde olan delikanlılardan birisi Deniz Gezmiş. Allah rahmetini bol eylesin. Amerika'ya karşı çıktığı için idam sehpasında
Deniz - Fırtınalı Yıllar
Deniz - Fırtınalı YıllarTarkan Tufan · NoktaKitap · 2007169 okunma
Fırçadaki son şiir
Hanife Mert Hanım'ın 412 sayfadan oluşan #FırçadakiSonŞiir eserini #okudum. Kitabı elime aldığımda Orhan Veli Kanık'ın hayatını konu alan bir yapıt olarak okumaya başladım, sayfalar ilerledikçe kendimi edebiyat dünyasının içinde gördüm. Bunu bir benzetme ile ifade etmek isterim. Bir arkadaşınız sizi yemeğe davet eder. Siz
Eylül romanı nasıl ilham olmuş?
Fikret gazeteye yeni bir tefrika arıyordu. Bir gün konuşurken tefrika için bana teklif etti. Benim kısmen yazılmış iki romanım vardı. "Ruhumuz", "Onlardan Biri" (...) "Ruhumuz" da Abdülhamid idaresinin fenalıklarından bahsedileceği için sansürden kurtulmanın mümkün olmayacağını düşünerek ondan vazgeçtim. "Onlardan Biri" romanını yazmaya koyuldum. O esnada bir gün Halit Ziya'nın yanındaydım. Biz konuşurken kendisinin ziyaretine bir genç geldi. Lakırdı arasında bunun o hafta evleneceğini öğrendim. Düğünden ve düğünden sonraki tasavvurlarından bahsederken, bu adam balayını Büyükada'da geçirmek istediğini, orada tuttuğu köşkü döşettiğini anlatıyordu. Ben Halit Ziya'nın gözlerinde acı bir esef bulutunun karardığını fark ettim. Ve bana öyle geldi ki ruhu artık böyle bir saadetin kendisi için imkânsız olduğunu anlamaktan kaynaklanan bir acıyla burkulmuştu. İşte Eylül'ün esasını teşkil eden fikri, yani gençliğin akar bir su, esen bir rüzgâr gibi, engellenmesi ve geciktirilmesi mümkün olmayan bir surette uçup gittiğini takdir etmek, eylülde baharın geri gelmesi nasıl imkânsızsa şimdi her şeyin faydasız olduğunu anlamak, ziyan olarak geçen güzel günlerin hasretiyle harap olmak fikrini buradan kaptım. Bu fikir bana o kadar cazip, o kadar derin göründü ki günlerce meşgul olarak işledim, süsledim ve renklendirdim. Romanın esasını hazırlayıp iki hafta sonra Eylül'ü yazmaya başladım. Mehmet Rauf, İnci dergisi, s.5, 1 Haziran 1919
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Yayınları